30 Haziran 2010

İspanya'nın Golü 22 Santim Ofsayt (Video)


Dün İspanya'nın golünde Xavi topu ayağında çıkarınca bütün Portekiz savunması ofsayt taktiği için anında durmuştu. Defans durunca David Villa'nın aradan kaçısı bana bariz ofsayt gibi gelse de, ne golü tekrar gösterdiler ne de yorumcular üzerinde bir çift laf etmeyince herhalde yanlış gördüm dedim. Bir yandan da komplo teorileri üretiyordum. Acaba FIFA başkanı Sepp Platter(genelde böyle önemli pozisyonları maçın durduğu anlarda tekrar gösterilir) stadyuma direk televizyondan alınan görüntünün verilmesidir. stadyumdaki tekrarlarla beraber televiyondaki tekrarları da mı yasakladı. Tabii ki bu doğru olamazdı fakat golün 5-10 dakika sonra tekrar gösterilmemesinin tek nedeni

Bugün Portekiz basınına bakıyordum ve A BOLA gazetesi, TV GLOBO'nun gol üzerinde yaptığı analizi sitesinde vermiş. TV GLOBO'nun incelemesine göre gol 22 santim ofsayt fakat videoyu izlerseniz sizde görebileceksiniz ki bu ofsaytı görebilecek bir hakem dünyada var mı o da ayrı bir konu. 22 santimin ne kadar ettiğini videodan önce tekrar belirlemekte fayda var :) 




29 Haziran 2010

Cristiano Ronaldo La Liga'ya Karşı

Real Madrid'in Cristiano Ronaldo'dan, Barcelona'nın da Messi'den ibaret olduğu görüşü bir çok kere konuşuldu. Tabii ki kimse bu takımları ayakta tutanların sadece bu oyuncular olduğunu söylemediler. Bu takımları diğer büyük takımlardan ayıranların bunlar olduğunu iddaa ettiler. Real Madrid'in CR9'suz oynadığı maçlar bu iddaalara destek olurken, Barcelona'nın da Messi'siz oynadıkları bir çok maçta zorlandıklarını görsekte onlarda ayrıca Xavi-Iniesta ikilisi olduğundan makinanın işleyişini çok fazla etkilemiyor. 

Peki gerçekten bu ikili şu anda Premier League'in saltanatını sarsan La Liga'nın vazgeçilmezleri mi? Marketing açısından evet fakat son Avrupa Şampiyonu İspanya'nın kadrosuna bakınca Torres ve yedek olan kaleci Reina ve Fabregas hariç kimsenin yurtdışında oynamadığını görüyoruz. Bu da La Liga'nın kalitesini farklı bir açıdan ortaya koyuyor. La Liga'da Brezilya Milli Takımı başta olmak üzere bir çok Milli takımın oyuncuları da olsa, hiçbiri uzun zamandır oynadıkları bu ligte Messi ve Ronaldo kadar iz bırakamadılar. 

Bugün Cristiano Ronaldo'nun tek başında La Liga karşısında ne yapacağını göreceğiz. CR9'un yerli La Liga karşısındaki performansı da La Liga'da bir takımın tek yıldız ile neler yapıp yapamayacağını gösterecektir. Yarı Finalde bu testten Messi'de geçecek. Tabii ki, Messi'nin takım arkadaşları Ronaldo'nunkiler tartışılmayacağından elmalarla armutları karıştırmadan karşılaştırmak gerekecek.

Muhtemel İspanya ve Portekiz kadrolarını aşağıda bulabilirsiniz.

25 Haziran 2010

Guti'nin gitmediği takım kalmadı. Bir Menajerlik Başarısı (mı?)

Guti'nin menejari Zoran Stevanovic tebrik etmek gerekir. Internette ufak bir arama yaparak neredeyse her ülkeden bir takım ile transfer haberi çıkartmış. Son kontratı sağlam rakamlara imzalatmayı kafaya koymuşlar. Umarız bizim takımlara uçarı bir fiyatlar itelemezler. Gerçi biz Tabata'yı 8 milyon'a aldık bedava gelecek Guti ne kadar etkiler o ayrı bir konu.

Blackburn Rovers : Önceliğimiz Guti değil
                 Beşiktaş Guti'yi kaptı.
Olympiakos: Guti için rakip olympiakos. (Bu sadece Türkiye'de çıktığından atlayabiliriz :) 
Dubai'den bir takım. Guti Zenit ve Dubai'den gelen teklifleri reddetti. Haber Real Madrid'in veteranlarının takım çıkışı (Raul ve Guti) ile ilgili.

2006 Dünya Kupası'nı artık resmen tarihten silebiliriz.

Fransa, 2006 Dünya Kupası'nda gruptan 2 beraberlik 1 galibiyetle çıkmıştı. Galibiyette grupta sıfır çekenTogo'ya karşı alındı. Gruptan çıkınca İspanya'yı elediler ve ardından zevksiz ve defansif oyunlar sırasıyla Brezilya ve Portekiz'i attıkları tek golle 1-0 geçtiler. Onların nasıl finale geldiklerini anlamaya çalışırken diğer tarafta da farksız bir şey yoktu. İtalyan'lar her zaman ki defansif göze hoş gelmeyen oyunları ile Avustralya gibi bir ekibi zor zekat 1-0 yendikten sonra Ukranya'yı çeyrek finalde evsahibi Almanya'yı da uzatmalarda attıkları gollerle yendikten sonra finalde Fransa'nın rakibi oldular. Dünya Kupası finalleri 4 yılda bir olduğundan her maçtan daha fazla ilgi çeker ve kolay kolay unutulmaz ama 2006 finalinde Zidane kafayı atmasa kimse hatırlamayacak maçın skorunu bile. Gerçekten maçın penaltılara kaldığını hatırlarız ama normal ve extra sürenin kaç kaç bittiğini hatırlamayız. 

Oynadıkları futbola bakınca bu iki takımın finale çıkamaması gerektiğini söylesekte futbolun bu şekilde işlemediğini biliyorduk ama bu sefer futbol, adaleti olduğunu gösterdi ve bu takımların gruptan çıkmasına izin vermedi. Gruptan çıkabilseler inanın oynadıkları ölü topla yine bir yarı final hatta final görebilirlerdi. Bu yüzden Güney Afrika ve Slovakya başta olmak üzere A ve B grubundan çıkan takımları hem tebrik ediyoruz hem de defansif futbola bir ders verdikleri için teşekkür ediyoruz.

2 Video - Biri ABD'den Biri Slovenya'dan

Gol 90+'da gelince hem sevinci hemde hüznü büyük oluyor. Hele, kendi maçın bittiğinde turu geçmiş olman daha da kötü. Aşağıda iki ülkeden yansıyan sevinci ve hüznü izleyebilirsiniz.

ABD,



Slovenya, Ljubljana cafe, videonun başlığı "öğrenince"

24 Haziran 2010

Bunlardan Biri Yarı Final Oynayacak: Uruguay, Güney Kore, USA, Gana

Grup maçları bittikçe Dünya Kupası'nında şekli belli olmaya başladı. İngiltere, grubundan USA ilk sırada çıkması tahminleri de değiştirmiş oldu. Uruguay, Güney Kore, USA ve Gana takımlarından biri yarı final oynayacak. Çok güçlü bir ekibin bu tarafta kalmaması bu takımların her biri için tarihi bir fırsat oldu. Diğer yarı final ayağı ise tam ölüm grubu misali: Arjantin, Meksika, Almanya ve İngiltere. Burada Arjantin'in Meksika ile oynacak olması diğerlerine göre şansını arttırırken, İngiltere ve Almanya'nın zorlu bir mücadeleden sonra çeyrek finalde Arjantin ile karşılaşmaları onları zorlu bir final serüvenine götürüyor.

Maçların Programı

Cumartesi 26 Haziran
Uruguay-Güney Kore (17.00)
USA-Gana (21.30)

Pazar 27 Haziran
Almanya - İngiltere (17.00)
Arjantin - Meksika (21.30)

23 Haziran 2010

3 Fotoğrafta Diego Maradona

Arjantin, Yunanistan'a gidin kendi topunuzu getirin yoksa bizim topla oynayamazsınız demişti ilk yarıda. Rehhagel pek buna aldırış etmedi ama gol de eninde sonunda geldi. Yunanlıların kalecisi epey güzel bir maç çıkarttı. Yoksa çok fazla gol görürdük bu maçta. Yukarıdaki fotolarda maçtan kalan güzel anlar. Maradona'nın hocalığını bilmem ama onun olduğu bir dünya kupası çok daha renkli ve çok daha güzel. Fotolarda ne yapmaya çalıştığı konusunda ise

1- Taç böyle atılır mı? etrafına bakacaksın
2- Berhudar ol ama verdiğin kararlar kalbimi tekletti
3- 2 Saat bir tespih, kapalıçarşıda bir dükkan açsa, önüne de bir sandalye ne güzel muhabbet döner

22 Haziran 2010

Marsel İlhan - 2. Tur Rakibi Romen Victor Hănescu


Marsel İlhan, Wimbledon'da ana tabloya kalarak büyük bir iş başarmıştı ve şimdi 2-0 geriden gelerek kazandığı maç ile hem yeni bir tarih yazdı hem de kendisine olan güvenini arttırdı. İlk defa katıldığınız, hatta ülkenizden birinin teklerde ilk defa katıldığı, bir Grand Slam'de ilk 2 seti veripte sonradan maçı çevirmek gerçekten çok zor bir iş. Marsel'i tebrik ediyoruz ve bize bu sevinci yaşattığı için teşekkür ediyoruz. 

Marsel'in 2.tur rakibi doğal olarak daha kuvvetli bir isim: Romen Victor Hanescu. 28 yaşındaki Hanescu'nun bir çok Grand Slam tecrübesi bulunsada en büyük başarısı Fransa Açık'ta çeyrek final oynamak. Toprakta çok daha iyi oynayan Romen raket dünya sıralamasında 37'de bulunuyor. 2006 yılında kaburgalarındaki sakatlıktan dolayı tenise ara verdi ve yaklaşık bir yıl maç yapmadı. Geri dönüşü ise inanılmaz oldu. 2007 yılında kariyerinin ilk ATP Final'ını oynayan Hanescu, 2008'de de yine toprak kortta ATP World Tour 250 Series'i kazandı. 

Marsel'e göre çok tecrübeli olan Hanescu'nun en büyük dezavantajı, çim kortta çok büyük başarılarının olmaması. Kendine güveni gelen Marsel, yine mücadeleci yapısını maça yansıtırsa sonuna kadar götürebileceği bir rakip ile karşı karşıya.Karşılaşma saati belirlenmese de maç büyük bir olasılıkla çarşamba günü oynanacak.

Not: Çarşamba gününün programı belli oldu. Marsel İlhan, 17. kortta 3. karşılaşmayı oynayacak. İlk maçın TSI 14:00'de başlayacağını ve 1 erkekler 1 bayanlar maçı olduğundan Marsel'in maçının akşam saatlerinde başlayabilir. Maçı yine NTV sporun vermesini bekliyoruz.

21 Haziran 2010

Quaresma'nın Son 6 Yıl İstatistikleri

 
Bir çok kişi Quaresma'nın abartıldığını düşünüyor. Bunları söyleyenler Portekizlinin son yıllardaki performanslarına baktıklarından çok da haksız sayılmazlar. Ricorda Quaresma geçen sene İnter forması ile 3 kez ilk 11'de sahaya çıkarken bütün sezon boyunca oynadığı toplam süre 434 dakika. 

2008 yılı biraz daha iyi (23 maç, 11 başlangıç, 1162 dakika) ayrıca sezonun yarısını Chelsea'de geçirdiğinden forma şansı bulması daha da zorlaşmıştı. Ondan önceki 4 yılda da Porto serüveni var ve burada 3 Portekiz Şampiyonluğu, 2 Portekiz Kupası, 1'de Portekiz Süper Kupası kazanmış. Şimdi bu oyuncu direk Portekiz'den gelse doğal olarak bu kadar ilgi gösterilmezdi fakat Barcelona, Chelsea ve Inter formalarından sonra yaşı da daha 30 olmadan Beşiktaş'a gelince yer yerinden oynuyor. 

Burada Quaresma Beşiktaş'a beklendiği kadar faydalı olur mu olmaz tartışması yerine farklı bir örnekle görüşümüzü belirteceğiz. 

1997 - 2001: Palmeiras    : 141 Maç - 78 Gol
2000            : Flamengo   : 12 Maç - 3 Gol
2001            : Cruzeiro     : 13 Maç - 3 Gol
2001 - 2002: Parma         : 5 Maç - 2 Gol 
2002 - 2004: Cruzeiro     : 55 Maç - 27 Gol
2004 -         : Fenerbahçe : 174 Maç - 94 Gol

19 Haziran 2010

Hollanda - Japonya (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 24

Hollanda - Japonya (14:30) 

Dünkü uyku ilacı kadar etkili İngiltere maçından sonra heyecan ve güzel futbol vaad eden bir maç bizi bekliyor. Roben bu maçta da oynatılmayacak denildi. Onun yerine ilk maçta sonrada girmesine rağmen dikkatleri üzerine çeken Eljero Elia oynayabilir. Japonya'nın iyi takım olduğunu İngiltere karşısında oynadıkları hazırlık maçında görmüştük ve Kamerun karşısında da iyi top oynayınca gruptan çıkma bileti olabilecek 3 puan aldılar.

Hollanda'nın Japonya önünde galibiyete daha yakın olması normal ama bu kadar favori gösterilmesi çok anlamsız. Japonya'nın ilk yarı beraberliğine bile çok az şans tanıyorlar. Artık takımları İngiltere örneğinde olduğu gibi elemelerde oynadığı top ya da ismi ile değil Dünya Kupası'nda oynadıkları futbolla değerlendirmemiz gerekiyor. Hollanda, ofansif yapısı ile gole yakın olup durağan geçen maçı koparabilecek bir yapısı olsa da, Japonya'nında onları uzun süre burada uzak tutacak bir takım oyunu var. 

Muhtemel Kadrolar:

Hollanda Kadro: 4-2-3-1 :Stekelenburg, Der Wiel, Gio, Mathijsen, Hitinga, Bommel, Jong, Kyut, Sneijder, Der Vaart, Persie

Japonya Kadro: 4-1-4-1 :Kawashima, Komano, Tanaka, Makazawa, Nagatomo, Abe, Okumo, Endo, Hasebe, Matsui, Honda

18 Haziran 2010

Marsel İlhan - Wimbledon'da ilk tur rakibi belli oldu

Marsel İlhan, Wimbledon'da oynamaya hak kazanan ilk Türk tenisçi olarak ilk maçında Brezilyalı raket Marcos Daniel ile mücadele edecek. 31 yaşındaki Daniel'in, çok fazla başarısı yok. Dünya sıralamasında şu anda 99. sırada ve en yüksek derecesi de, geçen yıl 59. olması. 9 kere Grand Slam'de mücadele etmesine rağmen bu onun 2. Wimbledon'ı. Kazandığı 7 Challange Cup'ında 6 tanesi kumda 1 tanesi sert zeminde. Bunların hepsi, çimde çok fazla tecrübesi olmayan Marsel için büyük avantaj.Eminim ki Marsel, Brezilyalı raketle başa baş mücadele edebilecektir. O yüzden gerçekten güzel bir kura çekti. 

Bu turu geçerse, Rus Andrey Kuznetsov - Romen Victor Hanescu galibi ile oynayacak.

İngiltere - Cezayir (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 23


İngiltere - Cezayir (21:30) 18 Haziran Cuma

İngiltere ve Cezayir ilk maçlarda kalecilerinin kurbanları oldular. Green, İngiliz basını tarafından yerden yere vurulurken Chaouchi hocası tarafından savunuldu. İngiltere'de maçtan sonra atılan bazı başlıklar şöyle; The Sunday Times: “Green Fingers” - Acemi Çaylak; Mail on Sunday: “Calamity” - Facia; The Independent: “Hand of Clod” - Budala'nın Eli; Sunday Mirror: “Tainted Glove” - Kirli Eldiven; News of the World: “Stars and Tripe” - Yıldızlar ve İşkembe (argo bir kelime ise çeviri hatası olabilir bunda :) Bu iki kalecininde bu maçta oynayacaklarını sadece Cezayir kalecisinin hafif sakatlığı bulunduğunu hemen başta hatırlatalım.

İngitere'de en önemli haber Barry'nin oymasının kesinleşmesi. Barry, orta sahada Lampard ve Gerrard'ın üzerinden baskıyı kaldırdığı için onlara daha rahat bir oyun kurmalarına yardımcı oluyor. Cezayirliler 8-9 kişi defansa kapanacak olsalarda kanatlardan yapılan bombardımana çok uzun süre dayanabileceklerini düşünmüyorum. İngilizlerin rahat kazanacağını düşündüğüm maçta bir tahmin ise kendilerinin tekrar favori olarak kanıtlamak için galibiyetten daha fazlasını isteyeceklerdir. Bu da galibiyet kesinleşse bile farka gitmeyece çalışacaklarını düşünüyorum. Çok fazla gol olur gibi geliyor.

Muhtemel Kadrolar

İngiltere Kadrosu: 4-3-3 : Green, Johnson, Cole, Carragher, Terry, Gerrard, Bary, Lampard, Rooney, Lennon, Defoe

Cezayir Kadrosu: 5-4-1 : Chaouchi, Belhadj, Halliche, Yahia, Bougherra, Kadir, Ziani, Lacen, Yabda, Matmour, Djebbour

Slovenya - ABD (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 22


Slovenya - ABD (17:00) 18 Haziran Cuma (C Grubu)

Amerika Birleşik Devletleri'nden İngiltere karşısında en az bir puan beklediğimizi ilk maçı analiz ederken yazmıştık fakat iyi bir futbol ve kaleci hatası olmadan atılan bir golle bunu umuyorduk. ABD'yi İngiltere karşısında istediği futbolu sahaya yansıtamadığı için tabii ki darağacına yollamayacağız. İngiltere hala bu kupanın en büyük favorilerinden olmasa bile en güçlü ekiplerinden biri. 

ABD'nin bu maçtaki en önemli sınavı, favori iken nasıl oynayacağı. İngiltere karşısında süpriz beklentisi içinde daha rahat bir oyun sergilerdiler. O maçtan puan alamamaları bile son olmayacağından daha az stress altında oynadılar. Bu maçta artık tek hedef 3 puan ve bu onlar üzerinde nasıl bir etki yaratacak merakla bekliyoruz. ABD tarafında sakatlığı bulunan kaleci Howard'ın oynacağı kesinleşti bu da onları epey rahatlattı. 

Slovenya (2 Milyon), ABD'nin nüfusundan 305 milyon küçük bir ülke olsa da, futbol açısında ABD ile epey benzer noktaları var. İki takımında en kuvvetli tarafı kontra-atak oynamaları. Bu da maçın hızlı bir şekilde geçebileceğinin göstergesi. Slovenya Cezayir karşısında çok zor bir galibiyet almıştı. Koren'in attığı golde Cezayir kalecisinin bariz hatası sonucu gelmişti. Howard'ın bu tip hatalar vermeyeceğini düşünsekte, ABD'nin defansının hata yapmaya meyilli olduğunu hazırlık ve İngiltere maçında gördük. 

Amerikalılara bu maçta da çok fazla güvenmemin en büyük sebebi onlardan Konfederasyonlar Kupası'nda ortaya koydukları futbolu sergilemerini beklemem. İspanya ve Brezilya karşısında oynadıkları oyun ile yenemeyecekleri kimse yoktur. Slovenler, Rusya'nın önemli liglerde oynayan önemli oyuncuları olduğunu ama bazen bunun yeterli olmadığını vurguluyorlar. Birsa; bazen yüreğin ile kazanırsın. Bakın onlar burada değil ama biz buradayız.

Muhtemeler ilk 11'ler

ABD Kadro: 4-4-2 : Howard, Bocanegra, Onyewu, Demerit, Cherundolo, Donovan, Clark, Bradley, Dempsey, Altidore, Findley

Slovenya Kadro: 4-4-2 : Handanovic, Brecko, Suler, Cesaz, Jokic, Birsa, Koren, Radosavljevic, Kirm, Dedic, Novakovic.

17 Haziran 2010

Almanya - Sırbistan (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 21



Almanya - Sırbistan (14:30) 18 Haziran Cuma (D Grubu)

Almanya mı olağandışı futbol oynadı yoksa oynanan maçlar o kadar kalitesizdi ki Almanya'nın futbolu olağandışı gözüktü tartışılır ama ilk maçlara bakınca Almanya ile Sırbistan arasında dağlar kadar fark olduğunu görüyoruz. Sırbistan bu gruptaki ikincilik için tek rakibi Gana'ya yenildiği maçta gruptan çıkma şansını da kaybetmişti diyebiliriz. Tabii ki, İsviçre maçında gördüğümüz gibi futbolda herşey olabilir fakat şu anda bir gerçek var ki; Sırbistan'ın Almanya karşısında galip gelemeyeceğini düşünürsek gruptan çıkması artık kendi ellerinde değil. Gana, Avustralya karşısında galip gelirse 6 puan ile bu işi bitirecek. 

Mesut Özil'in parladığı, hatta Almanya'nın Messi'si ünvanını yakıştırıldığı ilk maçta Almanya'nın Mesut gibi yetenekli oyuncuları ön plana çıksa da galibiyetin asıl kaynağı; Panzerlerin disiplinli, düzenli ve hızlı bir oyun orta koymasıydı. Almanya bu oyununu diğer maçlarda da gösterebilirse anketlerde olduğu gibi kupayı kaldırmaya en yakın takım olur. 

Sırbistan tarafında ise tam bir konsantrasyon var. Gana karşısında ne kaybettiklerini biliyorlar ve tamamen Almanya maçına konsantre olmuşlar. Bu maçı final havasında oynacaklarını söylüyor teknik direktör Antic. Sırbistan'da cezalı olmasından dolayı Lukovic oynamazken onun yerine Subotic'in forma giymesi bekleniyor.Sırplar hakkında küçük bir notta Stankovic ile ilgili. Bu onun 3. Dünya Kupası ve herbirine farklı bir milli takım ile katıldı. 1998 Fransa'ya Yugoslavya, 2006 Almanya'da Sırbistan-Karadağ forması ile katılırken bu sene de Sırbistan için forma giyiyor.

Sırbistan'ın hayallerini gerçekleştirebilmesi için önce Almanya'yı durdurması gerekecek. Bu da bütün eforunu buna vermesini ve ofansta etkili olamamasına yol açacaktır. Baskıya ne kadar dayanabileceği ayrı bir konu iken Almanya'nın kapalı bir defansı açabilecek Mesut gibi oyuncuları var. Almanya'nın öne geçmesi durumunda ise daha fazla risk alıp daha fazla açık verebilirler bu da beklentilerin aksine daha gollü bir maça davetiye çıkarabilir.

Muhtemel Kadrolar

Almanya Kadro: 4-2-3-1 : Never, Lahm, Friedrich, Mertesacker, Badstuber, Schweinsteiger, Khedira, Müller, Mesut Özil, Podolski, Klose

Sırbistan Kadro: 4-4-2 : Stojkovic, Kolarov, Vidic, Subotic, Ivanovic, Jovanovic, Milijas, Stankovic, Krasic, Pantelic, Zigic

Dünya Kupası: Aynı Puana Eşit Olan Takımların Sıralanması

Dünya Kupası'nda 2. maçların başlaması ile puan hesapları yapılmaya başlandı. Gruplar sadece 3 maçtan oluştuğundan bu da olası bir puan çakışmasını ortaya çıkarıyor. Dünya Kupası'nda aynı puana sahip takımların sıralanma uygulaması Turcell Süper Lig'ten farklı olduğundan burada sizinle paylaşmak istedik.

FIFA'nın buradaki kurallar kitabından da okuyabileceğiniz gibi takımların gruptaki sıralamaları aşağıdaki gibi gerçekleşiyor. 
  1. Gol Averajı (Attığı Gol - Yediği Gol) en yüksek olan takım
  2. Attığı gol sayısı en yüksek olan takım
  3. Birbirleri arasında oynadıkları maçlarda alınan puan sayısı
  4. Birbirleri arasında oynadıkları maçlarda elde ettikleri gol averajı
  5. Birbirleri arasında oynadıkları maçta attıkları gol sayısı
  6. FIFA Komitesi tarafından kura ile
NOT: Gol Averajını parantez içinde vurgulama sebebim olası bir çevir hatasını engellemek. Çünkü, Türkçe'de kullandığımız Gol Averajı'nın İngilizce'si  Goal Difference (Gol Farkı) ve İngilizce'de aynı zamanda Goal Average'da (Gol Averajı) kullanılıyor. Bu da Attılan gol sayısının yenilen gol sayısına bölünmesi ile bulunuyor.

Marsel İlhan - Wimbledon'da oynamaya hak kazanan ilk Türk Tenisçi oldu.

Milli tenisçimiz Marsel İlhan, Ana tablo öncesi son maçında Hırvat Karanusic ile karşılaştı. Bütün setleri çekişmeli geçen maçta ilk seti rakibinin servisini kırma başarısı gösteren Marsel 7-5 kazandı. İkinci sette, karşılıklı birer servis kaybeden raketler tiebreak'e kaldılar. Burada rakibine 7-4'lük üstünlük sağlayan Marsel ikinci seti de alarak durumu 2-0 yaptı. Üçüncü sette ise en kritik an, Marsel'in oyun 2-2 iken rakibinin servisini kırması oldu. Bunun ardında kendi servisini çok rahat alan Marsel, tekrar servis kırarak durumu 5-2 yaptı. Son seti Hırvat raketin maçı bırakması sonucu, Marsel rahat bir şekilde alarak durumu 3-0 yaptı ve Wimbledon'da oynacak ilt Türk Tenisçi olma ünvanını ele geçirdi. 

Umarız Marsel'in bu başarısı arkasından gelen genç raketlere motive olur ve onların hedeflerini daha yükseklere koymalarını sağlar. Tebrikler Marsel ve Teşekkürler Türk Tenisi'ni ilerlettiğin için. 

16 Haziran 2010

Arjantin - Güney Kore (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 20



Arjantin - Güney Kore (14:30) 17 Haziran Perşembe (B Grubu)

Maradona, Nijerya karşısında kimseyi tatmin edemedi. Messi bağımlı futbol, Messi durdurulunca bütün fonksiyonlarını kaybediyor. Yedek kulübesinden çıkaralıcak 11'in Dünya Kupası'nda rahatlıkla oynayacağını gözönüne alırsak Maradona'nın yeteri kadar kadrodan yararlanamadığını fark ederiz. Onun işi gücü medya, FIFA ve Pele. Son basın toplantısında yine onlara giydirirken, Pele'ninde müzeye yollanması gerektiğini söylemiş. Aslında ilk ateş, Pele'nin Güney Afrika'nın gruptan çıkamayabileceği üzerine bir yorum yapması ile başladı. Güney Afrika ilk maçta iyi oynayınca, Maradona'ya da fırsat doğdu; Afrikalılar siyah saçlı adama neler yapabileceklerini gösterdiler. Bu da Pele'yi kızdırdı ve Arjantin'in başına para için geçtiğini ve neden hep kendisi hakkında konuştuğunu anlamadığını söylerken şöyle ekledi; belki de bana aşıktır. Maradona'da onu müzeye yolladı ve yanına da hocalığını eleştiren Platini'yi ekledi; hepimiz Fransızların nasıl olduğunu biliriz, Platini'de bir Fransız ve herşeyi bildiğini zannediyor. 

Maça gelince, Maradona'nın Veron'u riske etmeyip yedekte oturtacağı belirtildi. Takım yine Messi üzerine kurulu çıkacak bu da tek bir soruyu gündeme getirecek. Güney Koreliler Messi'yi durdurabilecek mi? Güney Kore'nin kalecisinin Nijerya kalecisinin performansını sergileyemeaz Messi bu maçı ilk yarıda alır gibi geliyor. Koreliler, hızlı oyunları ile Arjantin defansında bir çok pozisyon yakalayacaklardır. Bunlardan birini gole çevirebilirlerse maça ortak olabilirler ama ellerini hızlı tutmaları gerekiyor çünkü açıldıkça Arjantinlilerin sevdiği boş alanları vereceklerdir bu da Arjantin'in elindeki yıldızlara parlama fırsatı sunacaktır.

Arjantin'in Nijerya maçından daha rahat bir galibiyet alacağını ve en sonunda bir üst maç seyredeceğimizi düşünüyorum.

Muhtemel ilk 11'ler

Arjantin Kadro: 4-4-2 : Romero, Burdisco, Demichelis, Samuel, Heinze, Rodrigez, Tevez, Mascherano, Di Maria, Higuain, Messi 

Yunanistan - Nijerya (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 19


Yunanistan - Nijerya (17:00) 17 Haziran Perşembe (B Grubu)

İlk maçlarında yenilen Yunanistan ve Nijerya grupta ikincilik iddialarını devam ettirebilmek için bu maçtan kesinlikle galibiyetle çıkmaları gerekiyor. B Grubu ilk maçlarını seyrettiyseniz Yunanistan'ın hiçbir varlık gösteremediğini görmüşünüzdür. Nijerya'da pozisyon üretmekte zorluk çektiği Arjantin maçında mücadele etmekten, koşmaktan öte futbol adına çok bir şey koyamadı.

Yunanistan'ın Dünya Kupalarında ne golü ne de puanı olduğunu ilk maçın notlarında yazmıştık. Tabii ki bu Otto Rechagel'in tek başına suçu değil fakat çokça eleştirilen Alman Hoca'nın süresi yine sıfır puan çektikleri 2008 Avrupa Şampiyonası'nda dolmuştu. 2004'te kazanılan Avrupa Şampiyona'sından sonra takım giderek başarılı oluşlarındaki en büyük özellik olan takım oyununu yitirdi. Tabii ki Kupa'yı kazanan kişilerin yaşlanması ve yerine eklenen jenerasyonun verimli olmaması da ayrı bir etken. 

Diğer tarafta Nijerya her ne kadar çok ümit vaad etmese de Yunanistan karşısında şansı bulunuyor. Arjantin'in yıldız isimlerini durdurmayı başaran Afrika takımı Yunanlıları da aynı şekilde durdurabilir. Nijerya'nın en büyük silahı Arjantin önünde Maçın Adamı seçilen kalecileri Enyeama. Bu maçta Arjantin karşılaşması kadar iş düşmese de Nijerya'nın maçtaki şansını daha da arttıracaktır. 

Nijeryalı taraftarlar Arjantin maçına ülkelerinin sembolü olan ve onlara şans getirdiklerine inandıkları horozların sahaya alınmamasını protesto ediyorlar. Seyircilerden biri 1998 Fransa'da izin verildiğini ama burada verilmeyişine anlam veremediklerini söylüyor. Sinirlerini de Vuvuzelas'tan çıkarıyorlar; Horozlara izin yok ama o sinir bozucu alete izin veriyorlar.

Maç tahminine gelince, gerçekten bu Dünya Kupası'nın klasiği olmuş bir maç tipi daha izleyeceğiz. Gol pozisyonun mumla arandığı dakika 65'ten sonra hiçbir pozisyonun olmadığı şansı yaver giden birinin de golü ile kazanacağı. 2 gol çıkar mı çok merak ediyorum.

Muhtemel Kadrolar

Yunanistan Kadrosu: 4-2-3-1 : Tzorvas, Seitaridis, Vyntra, Papadopouos, Torosidis, Tziolis, Katsouranis, Charisters, Karagounis, Samaras, Gekas

Nijerya Kadrosu: 4-3-3 :Enyeama, Triwo, Shittu, Yobo, Odiah, Lukman, Etuhu, Kaita, Obasi, Yakubu, Obinna

Fransa - Meksika (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 18



Fransa - Meksika (21:30) 17 Haziran Perşembe (A Grubu)

Fransa ve Meksika'nın ilk maçlarını seyrettiyseniz ve isimlere bakmadan yorum yapsak, Fransa'nın en fazla bir beraberlik çıkarabileceğini söylerdik. Domonech'i herkes gibi bizde eleştiriyorduk ama en ağırını da Zidane yaptı: O, bir hoca değil. Uruguay'a karşı normalde oynadıkları 4-3-3'ten 4-4-2'ye dönerek zaten gol yollarında sıkıntısı olan takımı iyice kendi sahasına mahkum etmiş oldu (Uruguay'ın son 20 dakikayı 10 kişi oynadığınıda tekrar hatırlatalım). Meksika karşısında tekrar 4-3-3'e dönüp dönmeyeceği ise hala soru işareti. 

Meksika tarafında ise geriye kalan maçlardan Uruguay ve Fransa arasında çok fazla fark yok. Onlar Güney Afrika önünde büyük fırsat kaçırdıklarından şimdi daha zor olan maçlardan bir galibiyet çıkarmak zorundalar. Tabii ki Fransa, Anelka, Ribery, Henry gibi yıldızları ile kötü oynadığı maçlarda bile gole yaklaşabildiği için Uruguay'dan nispeten daha zorlu geçebilir. Ayrıca Fransa içinde bu maçın telafisi olamayabiliceği için işleri Uruguay maçından daha sıkı tutabilirler. 

Meksika'nın en büyük sıkıntı açılış maçında görmüş olabileceğiniz gibi gol noktalarındaki başarısızlığı. Topu ayaklarında tutabilecek oyuncuları var fakat ofansta çeşitlendirme yapamadıklarından net gol pozisyonyu üretmekte sıkıntı yaşıyorlar. Kadronun en ofansif olmaya çalışan oyuncularından biri Barcelonalı defans oyuncusu Marquez. Marquez'in hafif sakatlığı olduğu ve oynayamayabileceği haberleri yayılsa da bunlar taktik savaşının bir parçasıdır diye düşünüyorum.

Bu maç, şu ana kadar ki maçların %90 gibi ilk yarı beraberlik maç sonuda az gol vaad ediyor. Buraya İrlanda'nın hakkını çalarak gelen Fransa'nın bir darbe daha yemesini tabii ki isteriz ama tahmin yaparkende çok fazla gönlümüzden geçeni yazmamak gerekir, en azından bir beraberlik beklemekte çok fazla hayalci olmaz diye düşünüyorum.

Marsel 3. Öneleme Oynamaya Hak Kazandı (Ana Tablo Öncesi Son Maç)

Dünkü postumuzda Marsel'in 2.turda işinin kolay olduğunu ama 3. turda çok sıkı rakipler ile karşılaşacağını, tek avantajının onların zorlu bir mücadeleden gelecek olması olduğunu yazmıştık ve çokta yakın bir tablo ortaya çıktı. Marsel, rakibini 6-2 ve 6-4'lük setlerle 2-0 geçerken diğer tarafta tam bir mücadele oldu. 3. sete taşınan maç 8-6 bitti. Umarız Hırvat Karanusic büyük efor sarfetmiştir ve Marsel'in karşısına tüm gücüyle çıkamaz. :) 

Rakibi biraz daha yakından tanımak gerekirse, son 5 yılda 4 kere Wimbledon'da ana tabloda mücadele etse de en büyük başarısı iki kere ilk turu geçmek olmuş. 28 yaşındaki Zagreb'li raket Dünya sıralamasında 88'de bulunuyor. Tabii ki zorlu bir mücadele olacak ama Marsel gençliği ve daha kolay bir elemeden gelmesi en büyük avantajı olurken, çim zeminde tecrübesiz oluşundan en büyük dezavantajı. Umarız burada da Ana Tablo'ya çıkarak Türk Tenisi'nde adını tekrar ilklere yazdırır.

Güney Afrika - Uruguay (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 17


Güney Afrika - Uruguay (21:00) 16 Haziran Çarşamba

ve geldik ikinci grup maçlarına artık bundan sorna 90 dakika defansa çekilip yatamaz kimse. 3 puanla gruptan çıkılmayacağından birilerinin risk alıp atak yapması gerekecek. Daha önce belirtiğimiz gibi gerçekten Turcell Süper Lig bundan daha zevkliydi dedirttiler. A grubunda ilk maçların ikisi de beraber bitince, bu maçlar daha da önem kazandı ve galibiyet adeta gruptan çıkmayı da beraberinde getirecek. Güney Afrika, Meksika'ya bir çok gol pozisyonu verse herkesin beklentisinin aksine iyi bir futbol sergiledi ve maçı sonuna kadar kovaladı. Galibiyeti haketmese de son dakikalarda top direkten dönmese 3 puanı almıştı. En büyük endişelerinden biri bugüne kadar hiçbir evsahibinin gruptan çıkamamış olmamasıdır. Tarihte ilk olmak istemiyor. Başlarında gerçekten tecrübeli Parreira var. 

Uruguay, Fransa karşısında tam anlamıyla üzüm üzüme baka baka kararır misali çok kötü anlamsız bir futbol sergiledi. Kaleye şutları 3'ü geçer mi bilmiyorum. Burada farklı bir oyun sergilemeleri gerekse de kontrollü oynayacağız diye yine baskı kuramayabilirler. Maç adeta iki silahşörün zorla yaratılan pozisyonlarda yeteneklerini kullanarak maçı çevirmeye çalışmaları ile geçecek. Pienaar ve Forlan. Pienaar her ne kadar forvet arkası oynasa da Alex'in Fenerbahçe'deki görevini Güney Afrika'da yapıyor.

Bu maçta en olası sonuç gol sorunları çeken bu takımları berabere kalmaları olacaktır. Fakat daha önceki maçlarda da gördük ki, bir şekilde gol oluyor (kendi kalesine, hakem hatası, vs) ve tek golle galibiyet geliyor. O yüzden tek gol mü olur beraberlik mi olur ayrı bir tercih konusu. 

Muhtemel Kadrolar:

Güney Afrika Kadrosu: 4-2-3-1 : Khune, Gaxa, Booth, Mphela, Masisela, Mokoena, Dikgacoi, Modise, Pienaar, Tshabalala, Parker

Uruguay Kadrosu: 4-4-2 : Muslera, Caceres, Godin, Lugano, Fucile, Lodeiro, Eguren, Gargano, Fernandez, Suarez, Forlan

İspanya - İsviçre (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 16


İspanya - İsviçre (17:00) 16 Haziran Çarşamba

İspanya, oynadığı son 49 maçtan sadece 1 tanesini kaybetti. İsviçre'nin savunması katı, top zor geçer diye süpriz beklemeyin çünkü dünyanın en iyi kısa pasçısı Xavi İspanya'da. Xavi'nin yanında bir de İniesta faktörü var fakat bu maçta riske edilmeyeceği konuşulduğu için büyük bir olasılıkla İspanya ilk 11'inde onu göremeyeceğiz. İspanya hazırlık maçları dahil olmak üzere hiçbir maçta oyun düzenini bozmadı. Arabistan ve Güney Kore maçlarıda onlar için defansif ağırlık geçen dünya kupası maçlarında büyük tecrübe olmuştur. Kupa'nın ilk maçı olduğundan üzerlerinde baskı olsa da çok fazla motivasyonda var. Dünya Kupası'nın en büyük favorilerinden gösterilselerde son 60 yıldır çeyrek finalden ötesini göremediler. En iyi başarıları da 1950 Brezilya'da 4.lük.

Süpriz beklenmemesi için bir diğer neden de, İsviçre'nin en iyi yeri olan savunmasında Frei ve Behrami'nin sakatlıklarından dolayı forma giyemeyecek olması. Bu oyuncularda burada riske edilmeyip Şili karşılaşmasında sahaya sürülmek isteniyor. İsviçre bu karşılaşmaya zaten puan yazmadığından onlar için kayıp vermemek daha önemli ki bu kararlar maçın son gününe gelinmeden basın ile paylaşıldı. Burada İspanya'yı durdurmaya çalışıp bu maçta puan çıkartmak üzerine çalışacaklardır. İsviçre tarafında 3 tane Türk kökenli oyuncu olduğunu ve Eren Derdiyok ile Gökhan İnler'in hep transfer haberlerini doldurduklarını göz önüne alırsak kendi gözümüz ile izleyip değerlendirme fırsatı bulacağız.

Muhtemel Kadrolar:

İspanya Kadrosu 4-1-4-1 : Casillas, Ramos, Puyol, Pique, Capdevila, Busquets, Xavi, X.Alonso, Mata, Silva, Villa

İsviçre Kadrosu: 4-4-2 : Benaglio, Magnin, Grichting, Senderos, Lichtsteiner, Hakan Yakın, Gelson, Gökhan İnler, Barnetta, Eren Derdiyok, Nkufo

Honduras – Şili (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 15



Honduras – Şili (14:30) 16 Haziran Çarşamba

Honduras’ı Türkiye karşısında izlemiştik. Hocaları aynen şöyle demişti; Türkiye gibi bir takım nasıl olurda Dünya Kupası’nda yer almaz? Bizde şöyle şaşkınlığımızı belirtmiştik; Honduras gibi bir takım nasıl olur da Dünya Kupası’na gider? Gerçi, Dünya Kupası başladığından beri izlediğimiz maçlarda Honduras ayarında top oynayan bir çok takım var. Hücum yönü neredeyse sıfır, bir korner ya da faul ya da olmadı karambol olsa da gol atsam üzerine kurulu taktikler seyirciye 90 dakika maçı zor seyrettiriyor. 

Maça gelince, Şili Honduras önünde kat kat favori olsa da en önemli nokta en büyük silahları golcü Humberto Suazo'nun sakatlığının geçmek üzere olmasına rağmen riske edilmeyip yedek olarak oturtulacağı. Bu onları muhakkak etkilyecek olsa da Şili tek kale oynanacak maçta eninde sonunda gole ve maçı sağlamlaştıracak 2.gole ulaşacaktır. Bir Brezilya - Kuzey Kore maçı daha izleyecek olsak ta, Honduras'ın Kuzey Kore kadar mücadele edemeyebileceğini not düşmek gerekir. Carlos Carmano'nun da oynamasında şüpheler olduğunu belirtelim. Bunlar hep maç saat açıklanacak kadroda kesinlik kazanacak.

Honduras tarafında ise; David Suazo, kaslarında hala ufak biraz ağrılar olsa da Şili karşısında ilk 11’de forma giyecekmiş. Honduras en kadar zayıf olsa da, maçların çoğunun ilk yarısının berabere bittiğini de notlara ekleyelim.

Honduras’ın yıldızı Suazo ile forvette oynayan Carlos Pavon.

Muhtemel Kadrolar

Honduras Kadro: 4-4-1-1: Valladares, Mendoza, Bernardez, Figueroa, İzaguirre, Alvarez, Palacios, Guevara, Martinez, Nunez, Pavon

Şili Kadro: 4-3-3 : Bravo, Ponce, Isla, Vidal, Nedel, Millar, Carmona (şüpheli), Fernandez, Alexis, Suazo  (şüpheli),   Beausejour

15 Haziran 2010

Marsel İlhan - Wimbledon'da 2. Ön Eleme Karşılaşmasında Çok Avantajlı


Tenisimiz teklerdeki tek temsilcisi Marsel İlhan, Avustralya ve Amerika Açık'ta Ana Tablo'ya yükselme başarısı göstermiş ve bununla kalmayıp tur atlayarak Türk Tenisi'nde dönüm noktası olmuştu. Şimdi ilk defa Wimbledon'da mücadele ediyor. Eleme maçlarının ilkinde Belçikalı Ruben Bemelmans'ı 6-3 , 4-6, 6-1'lik setlerle geçerek 2. ön eleme oynama hakkı kazandı. Burada rakibi kendisinden daha zayıf olan Dünya Sıralamasında 226.sırada bulunan Slovenyalı Arjaz Bedene. 

Bir aksilik olmaması durumunda bu turu da geçmesini beklediğimiz Marsel, 3. ve son eleme turunda Grand Slam'lerde çok tecrübeli olan Hırvat Roko Karanusic (88) yine uzun zamandır Wimbledon'da oynama başarısı göstermiş Çek Jan Hernych (59) galibi ile karşılaşacak. Her iki raketin de Marsel'e göre çok deneyimli olması onun şansını azaltsa da, daha zorlu bir karşılaşma sonucu Marsel ile karşılaşacaklarından, Marsel kolay kolay pes etmeyecektir.

Brezilya - Kuzey Kore (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 14


Brezilya - Kuzey Kore (21:30) G Grubu

Brezilya bütün hazırlık maçlarını defansa çekilen takımlar ile yaptı. Bunun tek sebebi Kuzey Kore hakkında çok fazla bir bilginin olmaması. Her ne kadar Kuzey Kore'liler Brezilya önüne kazanmak için çıkacaklarını söyleselerde, maçın başlaması ile Brezilya'nın baskı kurması onları kendi sahalarına yıkacak ve kontraatağa itecektir. Bu nokta da Kuzey Kore'nin neden Sambacılar karşısında bir şansı olmadığı ortaya çıkıyor. Brezilya defansı Dani Alves'in yedek oturduğu bir defans. Dünyanın en iyi iki sağ beki burada ve onların yanında tecrübeli bir Lucio var. 

Kuzey Kore 4-4-2 taktiği ile oynayacak fakat oyun onların sahasına yığılırsa bu biraz 5-4-1'e veya 5-2-2-1'e bile dönebilir. Bu nokta da Brezilya'nın yıldızları devreye giriyor. Kesin olmayan kadroya bakınca; forvette Fabiano - Robimho, onların hemen arkasında Kaka ve orta sahada Galatasaray'dan Elano, Silva ve Melo yer alıyor. Kaleci Julio Sezar'ın ciddi bir sakatlığı olmadığı ve kalede yer alacağı haberi dün gelmişti. Orta saha bir zayıf gözükse de ileride tek düşünceleri gol olan bu üçlünün hamallığını yapabilicek bir orta saha. Ronaldinho'un buraya getirilmeme nedeni de bu. Onu orta sahaya koysanız hemen forvetin peşine takılır ve takımı 4-3-1-2 taktiğinden 4-2-1-3'e çevirirdi ki o zaman Konya ovası gibi bir defans boşluğu kalırdı geride. 

Kuzey Kore, sadece 1966 İngiltere'deki Dünya Kupası'na katılmıştı ve orada İtalya'yı yenerek son 8'e kalmıştı. Asya takımları için bu rekor ancak 36 yıl sonra Güney Kore tarafından 2002 yılında kırıldı. Bu turnuvada böyle bir süpriz yakalamaları imkanı verilmiyor olsa da onların en büyük özellikleri mücadeleci yanları. Tabii ki onları Avrupa takımlarına karşı izleyemediğimizden mücadelelerinin ne düzeyde ve ne kadar uzun sürdüğünü de söyleyemeyiz. Takımda yıldızı ise FC Rostov'da forma giyen Hong Yong Jo. Asya dışında futbol oynayabilen nadir Kuzey Kore'li oyunculardan.

Brezilya rahat 2-0 veya 3-0 gibi bir galibiyet almasını

Fildişi Sahilleri - Portekiz (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 13



Fildişi Sahilleri - Portekiz (17:00) G (Ölüm) Grubu

Aslında tam anlamıyla bir ölüm grubu değil ama Kupada o kadar çok zayıf takım var ki; bu 3 takımın yan yana gelmesi biraz rekabet oluşturdu. Kuzey Kore puan alamadan dönecektir ama diktatör korkusu onlara goller attırabilir. Maça gelince, Dünya'nın en iyi bana göre 2. Real Madrid Başkanı Perez'e göre de 1.oyuncusu sahaya çıkacak. :) Cristiano Ronaldo, her fırsatta Portekiz'in favori olmadığını dile getiriyor. Böylece üzerinden yükü kaldırıp tek amacı takımını Arjantin'in (Messi'nin) gittiği yere kadar taşımak.

İyi bir kadrosu olmasına rağmen bir çok kişi Portekiz'in yukarılara gidemeyeceği görüşünde. Şu ana kadar oynanan futbol göz önüne alırsak (o kadar kötü ki Turkcell Süper Ligi özler olduk) iyi futbol oynayan bir Portekiz çok rahatlıkla üstlere gidebilir. 2006 yılında Almanya'da 4. olduklarını unutmayalım. Hazırlık maçlarında oynadıkları gerek güçlü Afrika takımları gerekse defans yapan takımlar olsun her kilidi rahatlıkla aştılar. Son bir notta CR9 için; son 16 aydır milli takım ile gol atamadı. 

Fildişi Sahilleri'ne bakınca herkes Drogba'yı düşünüyor. Hazırlık maçında kolunu kırmıştı. Teknik Direktör, kadroya alıp almayacağını son dakika da karar vereceğini söylüyor. Önlerinde bir de Brezilya maçı olduğunu düşünürsek ilk 11'de başlatmayıp ilerleyen dakikalarda işler zora girdiğinde sokabilir. Filler, daha önce sadece 2006 Almanya'ya katılmışlar ve gruptan çıkma başarısı gösteremediler. En büyük özellikleri gol atma konusunda sıkıntı çekmemeleri. Takımda Yaya Toure, Zokora, Galatasaray'dan Keita gibi bir çok yıldız oyuncu var ama Drogba'nın olup olmaması takımı önemli ölçüde etkiliyor. Portekiz'e karşı bir avantajları da deneyimli hocaları Eriksson.

İki takımda 4-2-3-1 düzeninde oynadıklarından gole çok yakın bir oyun sergileselerder bu taktikle orta saha ve defans bölgelerinde çok açık olmayacak bu da bireysel yetenekleri ve kanat ataklarını ön plana çıkaracağından iki takımda diğerlerinin silahlarını durdurmaya çalışacaklardır. Bu da tecrübenin önemini ortaya çıkartıyor. Her iki takımında gol bulacağını düşündüğüm maçta Portekiz galibiyetini de bekliyorum.

14 Haziran 2010

Yeni Zelanda - Slovakya (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 12



Yeni Zelanda - Slovakya (14:30) 15 Haziran Salı (F Grubu)

Bir önceki postta, İtalya'nın bu grupta kesin çıkacağını ve asıl sorunun onun yanında kimin olacağı ve bu grubun en zayıf grup olduğunu yazmıştık. Yeni Zelanda daha önce sadece 1982 Dünya Kupasına katılmış ve beraberlik dahi alamamıştı. F Grubu çok zayıf olunca onlara da bir beraberlik hatta galibiyet alma şansı ortaya çıkmış oldu. Bunu yapabilmelerinin tek yolu da, ofansif yönlerinin zayıf olmasından dolayı gol yememek olacaktır. Hazırlık maçlarında Sırbistan'a bir süpriz yapıp 1-0 galip gelmişlerdi. Dün izlediğimiz Sırbistan bunun pek süpriz olmadığını gösterdi. Şansınız yaver gittiği bir gün onları yenmek çok zor olmasa gerek. 

Yeni Zelanda kaptanı Nelsen'in hafif sakatlığı bulunsa da kadrodaki yerini alacak. Glen Moss'ta aldığı 2 maçlık cezadan dolayı Slovakya ve İtalya karşısında forma giyemeyecek. Genelde 4-1-4-1 düzeninde sahaya çıkan Kiwi'lerde en etkili oyuncu da orta saha oyuncusu Fallon

Slovakya tarafında ise Kucka ve Stoch'un sakatlıklar geçti ve takım ile çalışmaya başladılar ve ilk 11'de yerlerini alacaklar. Defans oyuncusu Skrtel'in ise sakatlığı devam ediyor ve kadroda yerini alamayacak gibi gözüküyor. 

Slovakya 1993'te bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk defa uluslararası turnuvaya katılıyor. Eleme gruplarında Çek Cumhuriyeti ve Polonya'yı geride bırakarak 1. olmaları epey süpriz olmuştu. Takımın yıldızı Napoli'de oynayan genç oyuncu Hamsik. İlk 11'de oynaması zor da olsa Beşiktaş'tan Holosko'yu da ilerleyen dakikalarda sahada görebiliriz. Buraya gelmesinin süpriz olmadığını göstermek isteyen Slovakya zorlu geçecek maça rağmen galibiyete çok yakın. Artık çok fazla golü zaten hiçbir maçta beklemiyoruz. Yeni Zelanda süpriz olsa olsa ilk yarı olabilir. O da beraberlikten öteye geçemez. 

İlk 11'ler 

Slovakya: Mucha, Durica, Skrtel, Cech, Zabavnik, Weiss, Hamsik, Strba, Jendrisek, Vittek ve Sestak.

Yeni Zelanda:  Paston, Nelsen, Vicelich, Reid, Lochhead, Bertos, Fallon, Smith, Elliot, Smeltz ve Killen.

İtalya - Paraguay (Dünya Kupası Maç Analizleri) - 11


İtalya - Paraguay (21:30) 13 Haziran Pazartesi (F Grubu)

İtalya buraya ünvanını korumaya gelse de bunun imkansız olduğunu söylemeyin. Sonuçta 2006 Dünya Kupası'nı nasıl kazandıklarını hala pek anlamış değiliz. Öyle ya da böyle finale çıktılar ve Zidane'ın takımını yalnız bırakması ile kupaya uzandılar. O yüzden 2006'da ne için eleştiriliyorlarsa bugünde değişen bir şey olmadığından İtalyanlara dikkat etmek gerekiyor.

F grubu Kupa'nın en kolay grubu gibi gözüktüğünden, bu grupta merak edilecek tek soru İtalya'ya kimin eşlik edeceğidir. Paraguay, Dünya sıralamasında 31. olarak bu grupta 2.liğe en büyük aday. Diğer rakipler Yeni Zellanda (78)ve Holosko'lu Slovakya (38) Dünya Kupası'nın diğer zaıf halkaları. 

Paraguay kadrosuna bakınca en büyük süpriz Santa Cruz'un ilk 11'de olmayacağı haberi. Forvet hattı Borussia Dortmund'ta oynayan Barrios ve takım arkadaşı Valdez'den oluşacak. Burada küçük bir parantezde, elemelerde en iyi golcüsü Salvador Cabanas için açalım. Haberlerden okumuş olabildiğiniz üzere, yıldız oyuncu ocak ayında bir barda kafasından vurulmuştu ve çok riskli olduğundan ameliyatla kurşunu çıkarmaya çalışmamışlardı. Aksi takdirde bu yıldızıda burada izleme fırsatı bulacaktık.

Maç tahminine gelince İtalya'nın favori olduğu bu maçta gole ne zaman ulaşacakları üzerine yorum yapabiliriz. Paraguay'ın tecrübeli Buffon'u geçmesi çok kolay olmayacaktır ama katı bir savunma yaparak gol yememeyi uzun süre başarabilirler. Paraguay'dan bir süpriz beklemek çok doğru olmaz o yüzden golün eninde sonunda geleceğini ama geç gelebileceğini söyleyebiliriz ancak.

Rakım Seviyesi Rakamları Küçültüyor mu? (Statların Deniz Seviyesi Yükseklikleri)

Bir çok kişi deniz seviyesi yükseliklerinin performansı direk etkileyeceğini düşünüyordu. Özellikle Arjantin'in  Bolivya'dan 6bin küsür metrede 6 gol yemesi büyük takımları epey endişelendirdi. FIFA bunun pek etkisi olmayacağını söylese de maçların oynanacağı 10 stadyumdan 6 tanesi 1200 metreden daha yüksek rakımda konuşlanmış vaziyette. 

En yüksek iki tanesi yaklaşık 1750 metrede olan Johannesburg'taki Soccer City ve Ellis Park geri kalanlarda şöyle sıralanıyor; Royal Bafokeng Stadium, 1500m; Free State Stadium, 1400m; Peter Mokaba Stadium, 1310m; Loftus Versfeld Stadium, 1214m; Mbombela Stadium, 660m; Cape Town Stadium, Moses Mabhida Stadium ve Nelson Mandela Bay Stadium.

İngiltere'nin epey etkilendiği söyleniyor. Gerçi bir çok maçta futbol seviyesi çok yüksek olmadığından tam anlamıyla ölçmekte zor oluyor. İlerleyen maçlarda mücadele yükselirse daha net görebiliriz. 

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails