27 Ekim 2010

Denizli'yi Özlüyormuyuz!


Querasma ve Guti’siz geçen senenin kadrosu ile oynamaya çalıştığımız ofansif futbol düşüncesi gösterdi ki; Ne Mustafa Denizli, Hınçal Uluç ve diğer gazetecilerin dediği gibi gerçek kimliğini kaybetmiş ve korkak futbol oynatıyordu ne de takımımızın kadrosu Avrupa Kupaları’nda başarıyı bırakın Süper Lig’te şampiyonluk yarışı yapabilecek bir kalitedeydi. Denizli, tecrübeli bir teknik director olarak bu takıma 7 kişi ile defans yaptırmazsa ne olacağını biliyordu. Amman gol yemeyelim bir şekilde atarsak 3 puan alırız taktiği gerçekten de epey işe yaramıştı. Kötü başlanan sezonu kurtaran 8 maçlık galibiyet serisininde 5 tanesi tek fark ile kazanılırken bir tanesi Ankaraspor’a karşı alınan hükmen galibiyetti.

Bir takımın kadrosuna göre oynaması herkes tarafından Kabul edilmiş bir gerçek. Schuster’in Querasma ve Guti’ye güvenerek istediği ofansif oyunu sahaya yansıtması ne kadar doğru ise bu oyuncuların sakatlanması sonucu takımdan ayrı kalması durumunda onların yerlerini dolduramayacağı oyuncular ile aynı taktik anlayış içerisinde olması da o kadar yanlış bir karar. Schuster’i defanstaki oyuncular konusunda da eleştirebiliriz fakat Sivok’un sezon başı sakatlanması ve ardından Ferrari sakatlığı, Mustafa Denizli’nin yaptığı defans seçimi ile karşılaştırmak çok adil olmaz. Farklı koşullarda onların yaptıkları seçimlerde de farklılıklar oluşacaktır.

Bu noktada takımın ofansif eksikliğinin farkında olup devra arası ve sezon sonu transferlerde hala orta seviye defansif ve önlibero (Örnek olarak; Fink, Hilbert tercihleri) tarzı oyunculara yönelen Mustafa Denizli’yi özlediğimizi söyleyemeyiz. Denizli her ne kadar takımın defans problemini görse de oradan yükü almak yerine yığma usulü günü kurtarıyordu. Beşiktaş’ı ileride rahatlatacak bir oyuncu getirmedi getirdikleri de yine ileri yaşlarda olan Yusuf gibi günü kurtaracak oyunculardı.

Eğer Schuster Querasma’sız oynadığı 4 maçta aldığı 4 yenilgiden bir ders çıkartmadıysa tek yapabileceğimiz Querasma’nın bir daha sakatlanmaması için yatıp kalkıp dua etmek.

1 Ekim 2010

90+8'de gelen beraberlik (Steaua Bükreş - Napoli 3-3)



Böyle maçları bir yere not etsek süper olur. Napoli 3-0'dan gelip 90+8'de beraberliği yakaladı. 3. Gol sevinci gerçekten değişik ve güzel.

Video Youtube'tan olduğundan burada göremezseniz linki aşağıda:

http://www.youtube.com/watch?v=5BfVGVeazvU&feature=player_embedded

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails