13 Aralık 2011

İlk duruşmada sorulması gereken 4 soru (İddianame üzerine notlar...)


İddianame'nin hepsini okumasamda şöyle bir göz attıktan sonra ilk dikkatimi çeken bolca yazılmış gereksiz telefon konuşması ve net bir yere varmayan diyaloglar. Şikenin ve teşviğin yıllardır ülkemizde olduğunu 15 yaşındaki çocuklar bile bilince insan savcıya bula bula bunları mı buldun demek istiyor. Allah'tan 2003-2004 yılında bu takımları dinlememiş. O zaman Beşiktaş ve Fenerbahçe başkanı ömür boyu yerlerdi herhalde. 

Benim asıl ilgimi çeken ise Aziz Yıldırım'ın iddianame açıklandıktan sonra yaptığı savunma oldu. Yıldırım, menajerler yerine kongre üyeleri üzerinden yaptığımız transfer çalışmaları şike olarak yorumlanıyor diyor. Gerçi Fenerbahçe'nin her zaman sene sonuna doğru maç yapacağı takımları iyi oyuncularına transfe teklifi etmesi ya da gazetelerde geçirmesi yeni bir şey değil. 

Ben savcı olsam, aşağıdaki soruları direk sorardım Aziz Yıldırım'a;

1- Transfer çalışmalarını kongre üyeleri yerine neden öz oğlunuz gibi gördüğünüz ve gerek Mehmet Topuz gerekse diğer büyük transferlerde direk olarak aracı kullandığınız ve sizi babası gibi gören Rıdvan Dilmen ile yapmadınız. Bunun nedeni hiçbir zaman şikeye izin vermeyecek olan Aykut Kocaman ile Rıdvan'ın yakınlığı mı? Yoksa Rıdvan'ın bu işlere karışmak istemeyeceği mi? 

2- Bu transfer görüşmelerinin normal olduğunu savunuyorsunuz ama kalenizde milli takımın vazgeçilmez kalecisi varken neden her zaman karşı rakibin kalecileri ile irtibata geçtiniz? Kaleci mevkii'nin saha da bir olduğunun farkında değilmisiniz?

Şimdi iki soru da Beşiktaş'lılara;

3- Sizlerin dürüstlüğüne güvenip bu konuşmaların sadece transferden ibaret olduğunu varsayarsak neden İskender Alın ve İbrahim Akın için transfer teklifinde bulunmadınız? Transfer planlarınızı 5 ay önce yapıp haziranda 1 dakika içinde mi karar veriyorsunuz? 

4- Akın transferi yüksek bedelden yattı diyorsunuz, Beşiktaş 1-2 milyon Euro'ya bu kadar önem veriyorsa neden Holosko'yu bedelsiz Belediye'ye kiraladı? Bu kadar önceden transfer planı yapıyorsanız ve Türk oyuncular ile yabancı kontenjanından problem yaşamak istemiyorsanız neden başka oyuncular ilr görüşmediniz? Ülkede başka oyuncu mu yok!

9 Aralık 2011

Foto: İlk el clasico'dan bu yana Pep Guardiola'daki Değişim ve yarınki maçın taktiksel analizi

Yukarıdaki foto Pep'in ilk el clasico'sundan. (Arka plandaki arkadaş tanıdık geldi mi :) )La Liga'da oynadığı 6 el clasico'dan 5 galibiyet 1 beraberlikle ayrılan futbolun yeni dehasındaki fiziksel değişiklik sizinde dikkatinizi çekmiştir.Aşağıdaki fotoda bu hafta oynanan Bate maçından. Kafada saçlar giderek azalırken onları sakal ile ikame etmeye çalışıyor galiba Guardiola. Yarınki el clasico'ya gelince, değişim sadece fiziksel değil. Dünyayı kendine hayran bırakan bu takımın taktikleride değişti. Artık 4-3-3- yerine 3-4-3 oynamaya çalışıyorlar.

Bu taktik her ne kadar geride çok zaaflar versede, Pep bunda ısrar edecek gibi. Çünkü her ne kadar aklında başında olsa da o da deli Mou gibi bir iz bırakmak istiyor futbol tarihinde. Yarınki maç için mundo deportivo gazetesinin ilk 11 tahmini; Valdes - Abidal - Mascherano - Pique - Alves - Xavi - Busquets - Iniesta - Villa - Messi - Cesc şeklinde yani 4-3-3 olarak çıkacaklar.

Bende 4-3-3 olarak başlangıç bekliyorum ama Villa konusunda emin değilim Alexis ilk 11'de başlayabilir. Puyol yerine Pique ise kesin gibi Mascherano ve Pique hızlılar ve Madrid'in kontraataklarına onlar ilaç olabilir. Real Madrid ise Karanka'nın basın toplantısında söylediği gibi 4-3-3 oynacaklar. Orta sahanın defansif çıkması bekleniyor ve taraftarlarda buna biraz sinirleniyor.


Video: El Clasico öncesi Nou Camp sokakları (2009)

el clasico'ya 24 saat kala yavaş yavaş maçın havasına bizde girelim artık. Aşağıdaki videoyu daha önce paylaşmıştım. 2 sene önceki el clasico'yu camp nou'da izleme şansını yakaladığımıda eski postlardan okumuşunuzdur. Nou camp'ta Inter'e karşı oynanan maçı da izledim, başka maçlarıda ama el clasico öncesi kadar hiçbir zaman heyecan olmuyor. Rakip Madrid ise herkes 1-2 saat öncesinde stat etrafında toplanıyor ve yavaş yavaş alkol almaya başlıyor. Alkol damarlarda hızla yayılınca da meşalelerde çıkıyor, kızkaçıranlarda. Futbol, ölüm kalım meselesi mi yoksa bundan daha öte bir şey mi bilmem ama el clasico bir derbiden, bir futboldan çok daha öte bir şey! Bir politika, bir ideoliji savaşı!

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails