el Clásico Hikayeleri - 6

Perşembe günü biletlerin hepsi sadece, kombinesi olmayan kulüp üyelerine satıldığından dolayı bilet satın almak için hiçbir şans bulamadım. Bugun (Cuma) artık herkes bilet alabiliyor ama dün satışa çıkanların hepsi tükendiğinden dolayı maça gidemeyecek birinin biletini satışa koymasını bekliyoruz. Bu uygulama çok güzel fakat bilet arıyorsanız, her an bir kişi koltuğunu satışa koyabileceğinden dolayı bütün gününüzü buna vermenize neden oluyor. İnternetten, telefondan veya ATM'lerden bilet alabililirsiniz fakat sabah saatlerinde hepsi kilitlendi. Artık telefondan satış yapılmayacağını söylüyorlar ve internete yöneltiyorlar. O yüzden tek şans internetten o anda geri verilen bir bileti yakalamak.

Bir çok internet sitesinde, forumlarda ve stadyumun önünde karaborsa satış yapılıyor fakat biletlerin fiyatları inanılmaz yüksek. Kale arkası 650, maraton ise 1000 eurodan gidiyor. Bu arada maç biletleri 75 eurodan basliyor ve kale arkasi güzel bir yer 108 euro iken maratonda 150 euroya yer var, tabii ki alabilirseniz. Bizim maçların kalitesi ve fiyatları ile karşılaştırırsanız gerçekten çok fazla değil. Bakalim bulabilecek miyiz ?

el Clásico Hikayeleri - 5

Artik sehirdeki herkesin dusundugu, Real Madrid maci. Genel gorusler Inter´in Barcelona ayarinda olmadigiydi ki haksiz da sayilmazlar. Maalesef dun Inter hic bir varlik gosteremedi. Bugun kulubu aradik ve yarin bir miktar biletin satisa cikacagini soylediler fakat bu biletleri sadece kulup uyesi kombinesi olmayanlar alacaklar o yuzden benim sansim az. Yarin erkenden gidip siradakilere bir tane de benim icin almalarini rica edecegim.

Aksi takdirde son sansim cuma gunu satisa cikacak biletler ki bunlar persembeden kalanlar (hic sanmiyorum) ve kombinesi olupta maca gelemeyeceginden biletlerini satisa cikaracak kisiler. Burada sansim olabilir fakat sabah cok erkenden siraya girmem gerekiyor. Umarim ortam bizim derbi maclarin biletleri gibi olmaz yoksa araya kaynayan da olur karaborsaci da :)

el Clásico Hikayeleri - 4

Lufthansa´yı kesinlikle herkese tavsiye ederim. Uçaklar tam zamanın da kalktı ve tam zamanında yere indi. Düşündüğüm gibi maçtan 3 saat önce Barcelona´daydım. Yeni terminal süper olmuş bu arada, eskisi artık Barcelona´ya yetmiyordu. Maça giderken yemek için, evde ekmek arası bir şeyler hazırladık.

Yollar tıka basa doluydu. Herkes köşebaşlarındaki barlarda içiyordu. Tabii ki bizim maçlardaki gibi tezahüratlar söylenmiyordu. Toplu halde ama yine küçük gruplar halinde bagiran gençler vardı. Camp Nou´ya geldigimde hala bir kac bilet vardi diye sasirken o anda tekrar kirmizi yazilar yanmaya basladi biletlerin bittigini gosteren.

Maça belince, 100 bin kisi ile birlikte maci seyretmek gercekten ayri bir duygu. Evet Inonu´deki gibi bir tezahurat olmuyor ama ara sira, ozellik le Mourinho´ya karsi toplu yapilan tezahurat epey guclu oldu. 5 bin kadar italyan mactan once epey heyecanli idi fakat goller cok erken gelince ve takimlari hic varlik gostermeyince onlarda umitlerini erken kesti.

Stadyumun nasil 10 dk kala doldugunu ve 5 dk icinde bosaldigi anlatmak gercekten zor. Orada olup gormek gerekiyor.

el Clásico Hikayeleri - 3

Ucak biletini satin aldigimda tabii ki bilmiyordum bu hafta inter macinin Camp Nou´da olacagi. Uefa´nin sitesinde daha kuralari cekilmemis grup fiksturune baktim ve bu haftaya mac denk geldigini gorunce epey heyecanlanmistim. Tabii ki biraz stresste vardi. ÇArtik biletler alinmisti o yuzden olasi bir Besiktas´in Sampiyonlar Ligi macini kacirabilirdim. Isin kotu yani bu mac Besiktas Real Madrid ya da daha da kotusu Barcelona bile olabilirdi :)

Acikcasi gruplar belli olunca hemen aklima gelmedi. Sonra arkadasimin soylemesi ile fark ettim, Inter macinin Camp Nou´da oldugunu. Daha da guzeli Besiktas disarida Manchester United ile oynuyordu.

Ilk basta takimlara ve gruplara bakinca, herkes gibi bende Barcelona ve Inter´in bu maca kadar coktan gruplardan cikmayi garantilecegini ve bu macin biraz formalite olacagini dusunuyordum. Ust use yasanan beklenmedik puan kayiplari bu maci Barcelona´nin kader maci haline cevirdi. Artik kazanmaktan baska careleri yok.

el Clásico Hikayeleri - 2

Her şey Cristiano Ronaldo'nun sakatlanması ile başladı. Önce bir ay, sonra iki hafta daha ve şimdi el Clásico'yu da kaçırabilir diyorlar. Ardından H1N1 virüsünün Abidal ve Toure'de gözükmesi ve şimdi İbra ile Messi'nin sakatlıkları. Bir kaç ay önce bu futbolcular olmamasına rağmen el Clásico'yu seyretmek istermisin deseydiniz, tabii ki balıklama yine atlardım ama insanın içinde ister istemez bir burukluk oluyor. Messi Ve CR9'nun durumları pazara kadar belli olmayacak.

PS: Marquez'de H1N1 virüsünün olmadığı kesinleşti.

Ono Estadi - Real Mallorca

Mallorca'nın deplasman galibiyeti olmamasına rağmen, kendi stadında 6 maçta 6 galibiyet ile ilerlemesi, 23 bin kişilik Ono stadyumunun onlar için ne kadar büyük bir avantaj olduğunu gösteriyor. Deplasmandan alınacak puanlar, seneye Avrupa Ligi'ne kolaylıkla katılmalarını sağlayacaktır.

el Clásico hikayeleri - 1

 

Hep bir ağustos günü başlar benim el Clásico hayalim, Marca'da yeni sezonun fikstürünün yayımlanmasıyla. Nedir bu hayali gerçek yapacak kriterler derseniz;

1- Maçlardan Camp Nou'da olanı içindir hayalim. Bu benim yalnız Barcelona taraftarı olmamdan değil de her zaman biletleri halka satışa çıkmadan biten iki maçtan sadece Barcelona 'da  tanıdıklarımın olması ve onların benim için bilet bulma ümidim olmasındandır.

2- Ve bir tatile denk gelmelidir, haftasonu İspanya'ya maça gitme lüksüm olmadığından. Noel'de bir olasılıktır fakat el Clásico Noel haftası öncesine genellikle konmuyor.

3- Uygun fiyata uçak bileti. Lutfansa, Münih aktarmalı tavsiye ederim :)
4- vee Maç bileti bulabilmeliyim. 

Tahmin edebileceğiniz gibi bu 4 kriterin maç bileti harici hepsi gerçekleşti. Ne yazık ki, biletler satışa bile çıkmadan tükendi fakat benim hayatımda çok önemli olan bir kişinin kendi kombinesini bana verecek olmasından dolayı maça gidebileceğim.Heyecanımı anlatmak gerçekten zor. İlk gittiğim Beşiktaş - Rizespor maçı kadar heyecanlıyım ve sabırsızlıkla günlerin geçmesini bekliyorum.

Not: Evet, Barcelona - İnter maçına bilet satın alabildim :) 12 tane kalmıştı internette.

Not - 2: Bundan daha güzel bir futbol haftası olamaz:

             Cumartesi : Beşiktaş - Fenerbahçe

             Salı:            : Barcelona - İnter

             Pazar         : Barcelona - Real Madrid

Besiktas 3 Fenerbahçe 0

Lige tarihinin en kötü başlangıçlarından birini yapan Beşiktaş'ın son 7 haftada kazandığı 3 puanlarla 13. hafta itibari ile son 6 senenin en iyi performansına ulaşması, takım üzerinde yapılan eleştirilerde soru işareti oluşturuyor. Takıma sihirli bir değnek mi değdi? Tabii ki ne galibiyetlerimizi ne de mağlubiyetlerimizi şansa bağlıyacağız. Dünkü maçı da kaybedebilirdik ve herkesin bildiği gibi Wolfsburg maçını da Galatasaray maçını da kazanabilirdik.

Buradan çıkarmamız gereken sonuç takımları maç skorlarına göre eleştirmekten vazgeçmeliyiz.  İlk 8 hafta yerlere göklere sığdırılmayan Fenerbahçe'nin ne Beşiktaş'tan ne de Galatasaray'dan bir farkı olmadığı son 5 haftada ki maçlarda ortaya çıktı fakat bir çok köşe yazarı 8 maçta 8 galibiyet ile lige devam ederken gözardı edilen sıkıntıları, olumsuz sonuçların gelmesiyle su üstüne çıkartıyor.

Beşiktaş takımına gelince, mücadele ediyor fakat gol pozisyonlarına girmekte zorlanıyor. Bu da doğal olarak 90 dakika maçın içinde olan fakat bir türlü maçı koparamıyan bir takım görüyoruz.Tribünde biraz sıkıntıda çeksek, takımın pes etmeyeceğini bilmek güzel.

Stadyumda sis etkisini çok fazla gösterdi. Her ne kadar futbol oynanabilecek düzeyde olsa da Yeni Açık 3.Kattan görüş alanı epey kısıtlı kaldı. Golleri ve ilk yarıdaki Fenerbahçe'nin pozisyonlarını zor seçebildik.

2009 - 2010 Turkcell Super Ligi

http://billsportsmaps.com/ bu sezon Turkcell Super Ligi'nde oynayan takımlar ve onların oynadıkları stadyumlar ile bulundukları iller hakkında çok güzel bir harita hazırlamış. Buradaki linkten ulaşabilirsiniz.

Thierry Henry - 6 milyonun hayallerini çalan kişi

Buradaki videodanda görebileceğiniz gibi, top mu ele geliyordan ya da el mi topa gidiyordan öte bir olay. Yardımcı hakemin bulunduğu yerden, yılların profesyonel futbolcularının davranışlarından biraz organize işler kokusu geliyor. Futbolla iç içe olup ve Fransız olmayıp bu gole sevinecek tek kişi sponspor şirketlerdir.

Tabii ki Henrysiz, Benzamasız, Abidalsız bir dünya kupası görmek istemezdik fakat böyle geleceklerse hiç gelmeseler daha iyiydi.

Hele Henry, seni Mevlana görse, sen gelme derdi...

Tribün Temizlemek - 3 (Kim stadın dolmasını istemez?)

Rakip takım taraftarları ve oyuncularından başka Beşiktaş tribünlerinin dolmamasına isteyebilecek bir kişi, özellike bir Beşiktaş taraftarı, tabii ki olamaz diye düşünebilirsiniz fakat biraz ayrıntılara baktığımızda, bir kişinin olabileceği ihtimali ortaya çıkıyor. Açıklanan bilet fiyatlarıda bu konudaki şüpheleri destekliyor. Fenerbahçe maçı her ne kadar sezonun en önemli maçlarından biri olsa da, herkesin tahmin edebileceği gibi bu fiyatlarla bu stadın dolması çok zor.

Manchester United ve Wolfsburg maçları da buna yakın fiyatlardan satıldı. Fakat bu maçın değeri ve önemi diğer Şampiyonlar Ligi maçlarınınkiyle aynı değildir. Avrupa Kupaları her zaman lig maçlarından daha fazla ilgi gördüğü için yönetimin fiyatları yükseltmesi kulüp menfaatine olacağından dolayı, bu konu tartışmaya açık bir konudur.

Fakat, stadın dolmayacağını bile bile lades demek, bunu arkasında art niyet aramamıza  neden oluyor. Bu sezon oynanan diğer derbi maçların bilet fiyatları ile kıyaslama yaparsak, özellikle Fenerbahçe-Galatasaray, onlardan daha pahalı olması gerçekten akıllarda soru işareti oluşturuyor.

Galatasaray-Beşiktaş Derbisi (5.Hafta)

Numaralı Grup 1: 220 TL
Numaralı Grup 2: 165 TL
Kapalı Alt Grup 1: 220 TL
Kapalı Alt Grup 2: 165 TL
Yeni Açık Alt: 50 TL
Yeni Açık Üst: 50 TL
Eski Açık: 50 TL

Fenerbahçe-Galatasaray Derbisi (10.Hafta)

TÜRK TELEKOM VE MİGROS KALE ARKASI TRİBÜNÜ: 66,00 TL
FENERIUM ÜST H-I BLOK: 132,00.- TL
FENERIUM ÜST C-D-F-G BLOK: 154,00.- TL
FENERIUM ALT G BLOK: 205,00.- TL
FENERIUM ALT B-F BLOK 255,00.- TL
FENERIUM ALT C-E BLOK: 305,00.- TL
FENERIUM ALT D BLOK: 315,00.- TL 

Eğer buradaki maksat daha fazla gelir elde etmek ise, gerçekten Beşiktaş'ı yöneten yöneticiler ne ülkemiz ekonomisinden ne de şirket ekonomisinden anlıyorlar ki böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyoruz. Buradan çıkan tek sonuç, ne yazık ki, tribünlerin dolmasını istemeyen bir Beşiktaş'lı var.

Ziraat Türkiye Kupası'nı Kazanmak

Türkiye kupası kısa bir zaman öncesine kadar, büyük kulüplerimizin beğenmediği, rakipleri aldığı zamanda küçümseyici unsur olarak kullanılıyordu. Ne zaman ki, burada para kazanma yolları başladı, Anadolu takımları içinde çok güzel bir ek gelir kaynağı oluştu. Bu durum da bu kupada ilerlemek her zamankinden daha da zorlaştı. Kupa, ayrıca rekabettin artması sonucu Avrupa'ya gitmek için bir nevi son bilet oldu.

Yalnız hala bir çok konuda olduğu gibi eksikliklerimiz var. Eğer Kupa'nın cazibesini arttırmak istiyorsak alternatif yollara bakmamız gerekecektir. Bunun içinde çok uzağa gitmemize gerek yok. Avrupa'ya bakarsak, İtalya hariç (defansif futbol oynamaları bir yana, maçlarda iki bacaklı olunca 180 dakika savunma futbolu hiç çekilmiyor) İspanya (Kral Kupası) ve İngilitere (FA Cup) kupalarının çok heyecanlı olduğunu görebiliriz. Sizinde bildiğiniz gibi, bu iki kupa arasındaki fark FA cup'ın tek maçlık sistemle Kral Kupasının çift maç üzerinde oynanmasıdır.

Peki bunlardan hangisi Türkiye için daha uygundur. Bildiğiniz gibi İspanya'daki takımların güçleri birbirine daha yakın olduğu için çift maçta bile kendilerinden daha büyük takımları eleyebiliyorlar. Türkiye'de bunu yapabilecek 2-3 tane takım var. O yüzden, grup maçlarını kaldırsak bile bu yöntem ile Kupa'yı bütün Türkiye'ye yayamayız. Ama tek maçlık sisteme dönersek, ülkemizdeki bir çok takım, gerek F.bahçe'yi, gerek G.Saray'ı gerekse de Beşiktaş'ı eleyebilir.

Eskiden uyguluyorduk ve beklenmedik sonuçlarda görebiliyorduk. (Fenerbahçe'nin Pendikspor'a elenmesi ve aynı yıl Beşiktaş'ın Dardanel'e yenilmesi) Galiba büyük takımlarımızın pek işine gelmiyor ki değiştirildi.

Bir diğer üzerinde durulması gereken ise, Kupa'nın pazarlanması. Federasyonumuz bile bu konuyu geri plana itiyor gibi. Tek maçlı final oynanan bütün ülkelerde, Final maçının nerede ve ne zaman olacağı sezon başında belirtiliyor. Bizde daha yarı finali bile bilmiyorduk iki gün öncesine kadar. Her sene farklı bir şehirde oynanmalı (İstanbul hariç) ve oynayacak takımlara göre değiştirilmemeli, bu sayede bölgedeki takımlar için ayrı bir motive unsuru olur. Bu seneki adayımız Kayseri'de yeni yapılan Kadir Has Stadyumu olmalı mesela.

Tribün Temizlemek -2 (Kapalı Üstte Maç Seyretmek Ne Kadar?)

Yıldırım Demirören'in tribün temizlemek ve yönetim politikasını eleştirirmemiz, Beşiktaş tribünlerinin tertemiz olduğu anlamına gelmemeli. Gerçekten "temizlenmesi" gereken sorunlarımız var. Beşiktaşlı taraftarların bir çoğu endüstriyel futbola karşı oldularını dile getirirler ve zaman zaman tribünlerde yapılmak istenen bazı değişikliklere karşı protestolarda bulunmuşlardır. Endüstriyel futbol, futbolun para ile olan bu yakın ilişkisini ve çok hızlı bir şekilde değeri yüksek bir pazara dönüşmesini temsil ederken, buna kaşı olan kitlelerde hayatlarının bir parçası olan bu tutkunun servet karşılığı elde edilmemesi gerektiğini belirtiyorlar.

Statlarımızda ne yazık ki, endüstriyel futbola karşı olmak bir nevi diğer insanların haklarına müdehale hakkı verdiği izlenimi oluşturuyor. Ne yazık ki, numaralı tribün haricinde kimse yerine oturamıyor.Çünkü, iyi yerlere endüstriyel futbola karşı olan taraftarlarımız oturuyor.Sorunumuzu irdelemeden önce küçük bir sınav yapalım.

Kapalı üstte maç seyretmek ne kadar? 

Cevap anahtarı:

Yukarıdaki fiyatlar bir Şampiyonlar Liği maçına ait olmakla beraber, Beşiktaş'ın resmi internet sitesinden alınmıştır. Bu fiyatlara göre, doğal olarak cevabın 225 TL olacağını düşünüyorsunuzdur. Doğru, fakat tek doğru bu değil! Bu maçı kapalı üstte seyretmek için 200 TL hatta 75 TL yeterli olabilir. Tabii ki bu sizin, ne kadar "delikanlı" ne kadar "cesur" olduğunuza bağlı. Aşağıdaki görüntüler her maç olmakla beraber, büyük maçlarda sayısı 100'e kadar ulaşabilmektedir. 

Bilet ya da kombine üzerinde yazan yere oturmama, dolu tribünlere oynanan maçlarda kapalı üstte bir yığılmaya neden oluyor. Bu izdihamın aynısı kale arkasında da oluyor. 3 katlı olan yeni açıkta, en iyi orta kattan seyredildiği için herkes bu bölüme geliyor. Üstte ve altta boşluklar olmasına rağmen, orta katta oturan seyirciler lavobaya gidecek yol bile bulamıyorlar. Tabii ki oluşabilecek bir kargaşayı düşünmek bile istemiyoruz. 

Buradaki videodan da bir çok büyük maçta görebileceğiniz, Açıktan kapalıya geçiş maceraları.  Özel güvenlik, bostan korkuluğu gibi durduğu sürece maalesef stattaki güvenliği ve düzeni koruma noktasından şu an itibari ile çok uzak.

Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören, taraftar avcılığı yapmak yerine, stadı daha modern bir hale getimeye çalışsa Beşiktaş'a daha çok faydalı olacaktır. 

Tribün Temizlemek (Yıldırım Demirören vs Çarşı)

Temizlik nasıl yapılır? Kirli olduğunu düşündüğün bir şeyi temizlemeden önce onu kirli yapanın ne olduğuna bakmak gerekir? Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören; 'Ben bir karar verdim, bu tribünler temizlenecek. Bu tribünleri hep beraber temizleyeceğiz. Camiayı buna davet ediyorum'' açıklamasında bulununca, doğal olarak son 5 yılda çok beğenilen ve övünülen tribünlerinin neden bir anda kirli olduğunu düşünmeleri merak uyandırıyor.

Bir tribünü kirli yapan nedir?

- Takımının oynadığı oyundan memnun olmamak tribünleri kirletir mi?

- Yoksa liğe tarihinin en kötü başlangıçlarından birini yapan takımdan şikayet etmek midir?

- Ya da uzun bir aradan sonra Şampiyonlar Liği'ne katılacak takım için gerekli yatırımların yapılmamasından duyulan rahatsızlık mıdır?

- Değerinin 4 katı fazla bonservis ödenen oyunculara şaşkınığını göstermemek tribünleri temiz mi tutar?

Bu sorulara futbol ile ilgilenenlerin çoğunluğu aynı cevabı verecektir ve bunların yaşandığı her kulüpte, eğer aile şirketi havasında yönetilmiyorsa, aynı haberlerle manşetlere çıkacaktır. Kimse Beşiktaş başkanına edilen küfürleri savunamaz ama bu küfre gelinene kadar yaşananları da gözardı etmemiz anlamına da gelmiyor. Beşiktaş taraftarı protestosuna bu küfür ile başlamadı. Yaşananlar bir kaç haftanın daha da ötesinden gelsede, sadece bu sezona bakınca bile taraftarların sitemlerine karşı hiçbir açıklama almaması ve çözüm yolları üretilmemesi, bunun da üzerine kaba kuvvet görmesi ve basın yolu ile kenara sıkıştırılmaya çalışılması, yaşananları bu noktaya getirmiştir.

Taraftar; "Gaziantep'e başkan olsana", "Yeter Demirören, Yeter" derken.Başkan, buna karşılık bu tribünleri temizleyeceğim diyor. Başkanın geçmişte yaşananları unutmaması, bu kadar kirli olduğunu düşündüğü tribünleri başkan olduğu günlerde temizlemesi gerektiği konuları şu anda yersiz ve sürece yardımcı olmayacaktır. Her maça giden biri olarak söylüyorum ki, stada kimi getirirseniz çok kolaylıkla fark edecektir ki, yapılan protestoların hiçbiri belli grupların oyunu değil, taraftarların yönetimin aldığı kararlardan ve bazı oyuncuların formundan memnun olmamasının sonucudur.

Başkan'ın asıl göstermesi gerektiği duruş, Beşiktaş taraftarının ki gibi olmalıdır. Taraftarlar, bu protestoların takıma zarar verdiğini fark edince, takıma desteğe tekrar başladı.Çünkü onlar için tuttukları takıma verilen destek ile gelen başarı karşısında tribündeki koltuklarının önemi yoktur.Ne zaman ki, ŞL'den ümitler tükenince, istenilmeyen görüntüler ortaya çıktı.

Şu anda ise, yapılan hatalar tekrarlanmaktadır. Başkan, önümüzde bulunan çok önemli iki maçı (MANU ve FB) gözardı ederek, taraftarı cezalandırmak için onlardan 36'sını (Alen dahil olmak üzere) stadlardan men edilmesi için elinden geleni yapıyor.

Beşiktaş taraftarı takıma yine destek verecektir fakat bundan sonra Yıldırım Demirören, tribün temizlemenin bu olmadığını fark etmezse, Beşiktaş sevgisi ne kadar da büyük olsa da taraftarlar onu aynı sevgi ile hatırlamayacaklardır ve ileride gelecek başarısız sonuçlar önümüze daha da kötü tablolar çıkaracaktır.