18 Mart 2010

"SÍ, SÍ, SÍ, NOS VAMOS A MADRID" (Evet, Evet, Evet, Madrid'e Gidiyoruz)

Geçen sene UEFA kupası Şükrü Saraçoğlu stadyumunda oynanacağı zaman Fenerbahçeli taraftarlar üzerinde büyük bir gerilim olmuştu. 2000 yılında aldıkları kupa ile epey canlarını sıkan Galatasaray taraftarları şimdi kupayı bir kez daha onların stadın alacaklarını söyleyince ortalık epey gerildi fakat çok üst tura bile çıkamadılar. Düşünemiyordum, Kadıköy'de kupayı kaldıran ve Florya'ya doğru giden Galatasaray takım otobüsünü.

Buna benzer bir durum şu anda İspanya'da yaşanıyor. Her ne kadar sezon başında harcadığı 250 milyon euro ile Real Madrid kendinden çok eminde olsa; Lyon, bir klasik haline gelen 2. tur eşleşmelerinde Madrid'lilerin heveslerini bitirmekle kalmadı, yüreklerine de bir korku işletti. Artık, La Liga'nın kazanılmasından daha önemli bir durum var; Barça'nın bu sene Santiago Bernabau'da Kupayı kaldırmaması.
Öte yandan, Barcelona dün oynadığı oyun ile şu an futbolda rakibi olmadığını bir kez daha gösterdi. Çeyrek finale kalan takımlar; FC Barcelona, FC Girondins de Bordeaux, Arsenal FC, FC Bayern München, FC Internazionale Milano, Manchester United FC, Olympique Lyonnais ve PFC CSKA Moskva. Bunların arasından Barça'ya rakip olabilecek en yakın takım Manchester United olmakla beraber onlarında geçen sene, Cristiano Ronaldo olmasına rağmen çaresiz kalmasını herkes hayretle izledi. Eğer dünkü veya haftasonu Sevilla'ya karşı oynadığı futbolu sergilerlerse ne Messi'yi durdurabilirler ne de Barcelona'yı.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails