Kaderin bir cilvesi, ilk yarıdaki el Clásico öncesi de herkes Inter maçına konsantre olmuştu. Kaybedilen bir Inter sonrası Real Madrid'e karşı kazanmanın bir anlamı yoktu. Şu anda da durum farksız, telafisi olan bir el Clásico öncesi telafisi kesinlikle olmayan bir Arsenal maçı seyredeceğiz. (Gerçi, Star TV Şampiyonlar Ligi çeyrek finallerinden sadece çarşamba günü 1 maç vereceğinden bu maçı seyredemeyeceğiz)
Arsenal karşısında Barça'nın eksiklikleri (Puyol, Pique, Ibrahimovic ve biraz oynama ihtimali olan Iniesta) çok fakat gruplardaki Inter maçında da Barça hem sakatlıklar hem de H1N1 virüsü ile boğuşuyordu ve şu anda yarı finale adını yazdırmak üzere olan Inter'e top göstermedi. Arsenal'in de sakatllıklarının çok olduğunu, Fabregas, Robin Van Persie, William Gallas başta olmak üzere tam hazır olmayan bir Arshavin ve bunlar yetmezmiş gibi dünde Kamerunlu Song'un sakatlanması ile Arsene Wenger tam bir şok yaşadı.
Guardiola'nın 6 kupa ile kapanan geçen yıl sonunda Barcelona ile imza konusunda sıkıntı yaşandığını herkes biliyor. Daha fazla yapacak bir şey kalmamıştı ve en zor sezonlarda böyle tekrarlanması imkazsız olan başarılardan sonra yaşanan sezonlardır. O noktada Pep'in tek alternatifi vardı o da Premier League. Bu ligi çok sevdigini daha önce söylemişti. Burada bir çok talibi olsa da onun en çok isteyen kulüp Arsenaldi. Arsene Wenger'in kendisinin bile Guardiola'yı veliahtı olarak kulüp yönetimine gösterdiği söyleniyor. Bu açıdan son kez kozlarını paylaşacak 2 hoca belki de yeni takımlarına karşı oynuyorlardır.
Son sözümüz, Star TV'ye. İlk maçın yankılarını herkes biliyor. Ortada oynanan mükemmel, kimilerinin uzaydan geldiğini iddaa ettiği bir futbol var ve siz 2. maçı bin iki bin kişinin izleyebileceği bir kanaldan veriyorsunuz. Futbol'u sevenlere daha önce kesinlikle ek ödeme yapılmayacak deyip şu anda paket paket kanal satarak yaptığınız gibi ihanet ediyorsunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder