1 Mart 2011

Simon Kuper'in Jorge Valdano Röportajı -2


Konu Dünya kupalarına gelince ona sordum; Geçen sene Real Madrid’in bir çok oyuncusu kupayı kaldırınca kendi zamanı aklına geldi mi? Üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen her detayını hatırlamam bir müstehcen gibi gözüküyor. İspanyol oyunculara madalyaları verilirken, kızım benimkinin nerede olduğunu sordu. En sonunda karım buldu. Şimdi benim ulaşamayacağım bir yerde, ha ha. Yine de kupayı kaldırışını  neredeyse hiç düşünmediğini söylüyor.

Hepatitis nedeniyle futbolu bırakınca yazar ve teknik director oldu ve 1994 yılında Real Madrid’in başına hoca olarak geldi. Kulüp tarihinin en zor günlerinden birini yaşıyordu. 1966 yılından beri Avrupa Kupası kazanmamıştı. Daha kötüsü Barcelona 1992 yılında kazanmıştı. Katalanlar, Madridliler ile en son kazandıkları kupanın siyah beyaz renklerde olması ile dalga geçiyorlardı.

İspanya futbol politikası gibi merkezden bölgelere kaydı. Franco zamanında Real yenilmezdi. Bazen Real’e faşist kulü diye çamur atsalarda bu doğru değil. Franco’nun futbolu çok sevdiği ve Real’in bundan yararlandığı doğru ama bu hakemlerin alınması ya da şike yolu ile değil Franco’nun bütün yakın kişilerinin başkentte olması ve onları mutlu etmek için bir çok konuda olduğu gibi paranın çoğunun Başkent’e harcanmasından kaynaklanıyordu. Dikkat ederseniz Şimdi Champions League olarak geçen Avrupa Kupası eğer bir diktatörlük yönetiminde kazanıldı ise hepsi başkent ekipleri tarafından kazanılmıştır. Diğer tarafta ise eğer demokrasi ile yönetilen ülkeler tarafından kazanıldı ise hep bölgesel şehirler ve ilçelerden gelmiştir.

Real’de Hocalar, kurban edilen insanlar gibi rol alır.

Kulübün ender zorunluluğu Dünya’nın en iyi oyuncuları ile ofansif futbol oynamaktır. Eğer Real bunu karşılayamazsa kibir ve keder içinde kalır. Kulübün başkanı yeni hoca getirir, yeni oyuncular alır ve bunun Di Stefano’nun takımı kadar iyi olduğunu söyler ve ardından gelen 3 yenilgi ile herkesi çöpe atar ve yeniden başlar. Valdano kendisi sadece bir tam sezon geçirdiği (ki burada La Liga’yı kazandı) yıl kovuldu.

1998 ve 2000 yıllarında Şampiyonlar Ligi tekrar kazanıldı ve 2000 yılında Uefa, Real Madrid’, yüzyılın takımı seçti. 2000 yazında Madrid’li inşaat devinin patronu Florentino Perez, kulübü Di Stefano’lu muhteşem günlerine geri götürmek vaadi ile yeni başkan seçildi. Perez, Valano’yu futbolcuların imzalarından sorumlu olarak tekniksel direktörü yaptı. 2006’da ayrılsalarda 2009’da tekrar takımın başına geldiler.

Perez’in en büyük fikri galacticos’u satın almak, dğnyanın en iyi oyuncularını. Di Stefano’nun takımı da galacticos ile doloydu. Valdano’nun arkadaşı İspanyol yazar Santiago Segurola bu konu üzerinde bir teorisi var. Perez 1951 yılında 4 yaşında iken çok sevdiği babası ile birlike Bernabeu’ya maçları izlemeye giderdi. 1950 takımını babası ile özdeştirmeye başladı.Bu nedenle Perez, Real Madrid ile Freud tarzı bir ilişki kurdu. 1950 takımını tekrar yaratmaya çalışırken, Cristiano Ronaldo Di Stefano rolüne, babası ile de bağ kuruyor arasında. Yazar John Carlin, Perez’in yatağının ucunda Bernabeu’da 4 galacticos ile çekilen fotografın asılı olduğuna şahitlik etmiştir.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails