29 Eylül 2010

Yeter Tom & George Yeter (Kop Yönetime Karşı)

Liverpool taraftarı artık takımın sahibi Amerikalı işadamları Tom Hicks ve George Gillett'in kulüpten gitmeleri için ellerinden gelenleri yapıyorlar. Son propaganda, dünyanın farklı yerlerinde Liverpool taraftarlarının "Tom & George buraya hoş gelmediniz" yazılı bannerlar ile fotograf çektirip yollaması. Türkiye'den henüz bir fotograf göremedim yapıp yollayabiliriz aslında. 

Geçen sene Manchester United taraftarının başlattığı ve halen devam eden protestolara da buradan ulaşabilirsiniz.




 

27 Eylül 2010

Talibi Olmayan Bir Süper Marka

 Geçen sene Turkcell'i neredeyse bütün ön forma reklamlaında görünce bu kadar takımla anlaşmalarının büyük başarı olabileceğini düşünmüştüm. Bu sene onlar futbola akan musluğu kapatınca fark ettik ki, Avrupa'nın en iyi 5. liği olarak Federasyon tarafından reklamı yapılan ligimizin takımlarının en önünde taşıyacakları reklamlara kimse talip değil. Aşağıda listesi olan takımların bir çoğunda büyük firmalar  bulunmakta ama onlar bile takımlarını belki kriz belki boşa giden bir para düşüncesi ile desteklemiyorlar. 

Özellikle Şampiyonlar Ligi'ne direk katılıp en az 6 maç (bunlardan 4 tanesi İngiltere ve İspanya gibi ülkemizdeki bir çok şirketin ilk hedefleri arasında bulunan yerlerde) yapacak olan Bursaspor'a bir talibin olmaması gerçekten çok üzücü.

Reklam alamayan takımlar
Ankaragücü
Bursa
Buca
Gençlerbirliği
Kardemir
Kasımpaşa
Kayseri
Sivas

Ön forma reklamı olan takımlar
Antalya: Sun Express
Beşiktaş: Cola Turka
Eskişehir: Eti
Fenerbahçe: Avea
Galatasaray: Türk Telekom
Gaziantep: Türkoil
İstanbul Büyükşehir: Medical Park
Konya:Torku
Manisa: Vestel
Trabzon: Türk Telekom

22 Eylül 2010

Mou: "Patates Tarlasında Top Oynamak Zordur."


Jose Mourinho zeki hoca takımın oturmadığını bildiğinden önüne ne gelse sallıyor. Maçın özet görüntülerini seyrettim, Berbabeu'nun çimleri Premier League kalitesinde olmadığı kesin ama İzmir Atatür stadı ve İnönü stadyumunu gördükten sonra 10 numara çim. Şaka bir yana gerçekten Real Madrid gibi yılda ortalama 150 milyon euro harcayan bir takım ne yapıp etmeli o sahayı da en üst seviyede tutmalı. Real Madrid'in hocası takımın penaltısının haksız olduğunu ve Espanyol'a karşı kendi sahanda öne bile geçmişken 75 dakika stress altında kaldığını fark ettiğinden ve bir diğer ıslık vakasından kaçmak istediğinden hemen dikkatleri başka yere çekmeye çalışıyor. Bu maç 1-0 bitseydi 9 kişi Espanyol'a verilen bu mücadele yine ıslıklarla uğurlanırdı.

Bu arada Federasyon Kasımpaşa talebi ile Fenerbahçe maçını Ali Sami Yen Stadyumuna aldı ve biraz olsun İnönü stadını dinlendirecek.

17 Eylül 2010

Federasyonun İnönü Stadı İnadı

Futbol Federasyonu 6. hafta maçlarının programını açıkladı. Cumartesi günü Beşiktaş, Antalyasporu ağırlarken pazartesi günü de Kasımpaşa yine BJK İnönü stadında Fenerbahçeyi ağırlayacak. İnönü stadının bozuk zeminin Türkiye Futbol Federasyonu hariç herkes farkında. Ortaya koymaya çalıştığımız, ayağa ve yerden paslar üzerine kurulu oyun anlayışımızı kendi sahamızda gerçekleştirmek imkansız hale geldiğinden neredeyse maçları deplasmanlarda oynamayı tercih edeceğiz.

Biz milli maç olsun deplasman olsun ara verildiğinde zeminin dinlenmesini arzu ederken, TFF hala iki gün ara ile maç oynatıyor bu sahada. Anlaşılmayan nokta ise, İstanbul takımlarından Fenerbahçe'nin Kasımpaşa ile ters fisktüre sahip olması ve rahatlıkla maçlarını Kadıköy'de oynabilirken neden Beşiktaş'ın sahasının tercih edildiği. Eğer Kasımpaşa Kadıköy'de oynamak istemiyorsa daha iyi bir zemine sahip olan Ali Sami Yen stadında oynayabilir maçlarını. Sonuçta Mecidiyeköy de Kasımpaşa semtine Beşiktaş kadar yakın. Bir takım 5 bin kişilik bir tribün yapacak diye Avrupa Kupalarında ve Türkiye'de oynayan diğer takıma zarar vermemeli.

15 Eylül 2010

Real Madrid: 0- Ajax: 2 (1995 Şampiyonlar Ligi)


Ajax, bundan 15 sene önce Real Madrid'i evinde 2-0 yenmiş. Ajax'ın kadrosuna bakınca aslında pek şaşırmamak gerekiyor ki, takımın yarısı sonrada Barcelona'ya taşındı ve orada da dünyaca ünlü oyuncular oldular. Real Madrid'te Cristiano Ronaldo ve Jose Mourinho'nun taraftarlarla ıslık kavgası her ne kadar ortamı gerginleştirmişsede bu akşam Ajax'ın böyle bir süpriz yapması epey zor gözüküyor. Güzel bir maç olacağı ise kesin.

Real Madrid: Buyo, Chendo (Míchel 74'), Alkorta, Sanchís, Quique; Redondo, Luis Enrique, Laudrup (Milla 72'), Amavisca; Raúl y Zamorano.

Ajax: Van der Sar, Reiziger, Blind, Bogarde, Musampa (Reuser 89'), Ronald de Boer, Finidi, Davids, Kluivert, Litmanen y Overmars.

Goller: 0-1: Litmanen, min.64
0-2: Kluivert, min.76.

14 Eylül 2010

Galatasaray 1 - Gaziantep 0 (3.sınıf futbol maçı)

Galatasaray - Gaziantep maçını sizlere taktik olarak uzun uzun yorumlamayacağım çünkü bu ülkenin en büyük 3 takımından biri olan Galatasaray'ın kontraatak dahil hiçbir taktiği yoktu. Amaçsız bir şekilde topu ileriye götürmeye çalıştılar ki, götürdüklerinde de Kewell hariç hiç kimsenin maçı kazanmak için gol atmak gerektiğinin farkında değildi. Gaziantep, uzaktan vuralım yerine +1, 2 pas daha yapabilseydi dün akşam 2-3 gol çıkartabilirlerdi. Çok ileri bir top oynamasalarda en azından bir taktikleri olduğundan topu bir o yana bir bu yana savurmak yerine ayaklara pas olarak yollamaya çalışıyorlardı. Bu da bu maçı izlenir kılan tek özellikti. 

Maçı analiz etmeyeceğiz dedim ama bir paragraf yazdık yine. Benim burada sorgulamak istediğim Frank Rijkaard'ın ilk senesi olmayışı ve artık takımı tanıması gerektiği ile bunun yanında transferlerin neden haziran veya temmuz ayları yerine agustos hatta son gün yapılması. 
 
Bir hoca, bir yıl takımın başında kalıyor ve o takım hala bir taktiğe sahip olamıyorsa bu takımda ciddi sorunlar var demektir. Biz mahalle takımı kurunca bile, 3-4 maç sonra ne yapacağımızı bilen bir ekip oluyoruz. yaklaşık 50 maç sonra Frank Rijkaard Galatasaray'ın eksiklerini göremiyorsa ya da eksiklerinin Misimovic ve Insua olduğunu düşünüyorsa ileriye dönük çok fazla vaad vermiyor demektir. Her ne kadar hocalara süre verilmesi gerektiğini düşünüyorsam, bir takımın kısa ve uzun vade hedefleri hocalarının kabiliyetleri ile örtüşmeli.Geleceği oturtmak istiyorsanız farklı bu seneyi kurtarmak istiyorsanız farklı hoca seçmelisiniz aynen oyuncu seçimi yaparken yapacağınız gibi.
Bizim takımların en büyük sorunu transferleri zamanında (yönetim beceriksizliği ya da ekonomik nedenlerden dolayı) yapamaması. Galatasaray'ı kurtaracak oyuncular Misimovic ve Insua ise bunlar çok rahatlıkla haziran veya temmuzda alınıp takıma monte edilebilirdi ve şu anda takım birbirini daha çok tanır ve daha iyi bir oyun oynardı ama Misimovic ve Insua bizim hedefimiz değildi ve zoraki nedenlerden bunları aldık derseniz de yine haklı olamazsınız çünkü üst üste bu kadar sene gelmeyecek oyuncular peşinden boş yere koşup son gün piyasada son seçeneklerinizi almanız sizi başarısız bir yönetici yapar.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails